21. Ceza Dairesi 2015/6531 E. , 2016/2466 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : 1- Dolandırıcılık suçundan; beraat
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan; mahkumiyet
I- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
Yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
1- Olay tarihinde yeğeni ..."u okula kaydettiren sanığın kendisini ... olarak tanıtıp bu isme göre sahte bono imzalamak suretiyle sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunması, sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmeyerek, yeğenini okula kaydettirmek için okula gittiğini, okul ücreti konusunda görevlilerle anlaştığını ve bono imzaladığını, bonodaki bilgileri görevlilerin çoçuğun kimliğine bakarak düzenlemiş olduklarını, kendisinin bunu fark etmeden imzaladığını ifade etmesi, katılan kurumda muhasebeci olarak görev yapan tanık ..."ün ise, suça konu senedi öğrencinin kimlik bilgilerine göre kendisinin düzenlediğini ve sanığın da imzaladığını beyan etmesi, yapılan incelemede, suça konu bononun ön yüzünde yer alan ""ödeyecek"" bölümünde sanığa ait T.C kimlik numarasının bulunması ve borçlu imzaların bizzat sanığa ait olup takliden atılmamış olduklarının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle ..."un tanık olarak ifadesine başvurulmak suretiyle sanığın savunmasında ileri sürdüğü iddiaların doğruluğu araştırıldıktan sonra toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilip sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a)- 5237 sayılı TCK.nun 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK.nun “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir, ancak Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK.nun 34, 230 ve 289/9. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu, yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerdeki ifadelerin tekrarından ibaret ve bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütlerden bahsedilmiş olması, bu ölçütler somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe değildir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanık hakkında yasal ibarelerin tekrarı ve yasal ve yeterli olmayan gerekçeler ile fazla ceza tayini,
b) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 gün 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği cihetle; .... Asliye Ceza Mahkemesi"nin ... Esas, .... Karar sayılı 01.07.2003 tarihinde kesinleşen ve 22.02.2010 tarihinde infaz edilen 2 yıl 3 ay 13 gün hapis cezasını içerir ilamın, tekerrüre esas alınan ... Asliye Ceza Mahkemesinin ilamından daha ağır hükümlülük içerdiği ve mükerrirlik uygulamasına esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi ,
3- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerekirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nun 326/son ve 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddelerinin gözetilmesine, 16.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.