16. Ceza Dairesi 2017/1601 E. , 2017/4474 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, Görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1)TCK’nın 220/6 maddesi delaleti ile 314/2, 220/6, 53/1, 58/9 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri gereğince mahkumiyet,
2)TCK’nın 265/1-3, 53/1, 58/9 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri gereğince mahkumiyet,
3)2911 sayılı Kanunun 33/1 maddesine aykırılıktan 6352 sayılı Kanunun geçici 1-b maddesi gereğince kovuşturmanın ertelenmesi
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın kanun dışı gösteriye 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesinde belirtilen şekilde katılması nedeniyle hakkında zamanaşımı süresi içinde mahallinde dava açılması mümkün görülmüştür.
1-2911 sayılı Kanunun 33/1 maddesine aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 1. fıkrasına göre verilen kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin kararın anılan maddenin 4. fıkrası ile CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası 2. cümlesi hükmü karşısında durma kararı niteliğinde itiraza tabi olup CMK"nın 223/1. maddesinde sayılan hüküm niteliğindeki kararlardan olmadığından, temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin itiraz merciince yapılmak üzere dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2-Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan tayin olunan temel cezanın TCK"nın 220. maddesi 6. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca indirildikten sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamış ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde yukarıda belirtilen eleştiriler dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3-Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
a)Olay ve yakalama tutanağı ile tanık beyanlarında sanığın terör örgütünün propagandasına dönüşen yasadışı gösteriye katıldığının,güvenlik güçlerine taşlı saldırıda bulunan grubun içinde yer aldığının ve kovalamaca sonucu yakalandığının bildirilmiş olmasına karşın, bizzat güvenlik güçlerine taş attığı yönünde herhangi bir tespitin bulunmamasına, ayrıca sanığı yakalayan kolluk görevlileri ve tutanak mümzilerinden 251422 sicil numaralı kolluk görevlisi tanığın kolluk görevlilerine taş atan gurup içerisinde sanığın da bulunduğunu belirtmesi, diğer tanıkların ise sanığı hatırlamadıklarını, taşlı saldırıda bulunan bir gurubun olduğunu belirtmeleri karşısında; hangi tanık beyanına neden üstünlük tanındığı belirtilmeden ve sanığın belirtilen suçu ne şekilde işlediği veya bu suça ne surette iştirak ettiği tespit edilmeden eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile mahkumiyet hükmü kurulması,
b)Kabul ve uygulamaya göre de;
b-1)Görevi yaptırmamak için direnme suçunun TCK’nın 6/1-f maddesi kapsamında silahtan sayılan taşla işlendiğinin kabul edilmesi karşısında hükmolunan cezanın aynı Kanunun 265/4. maddesi ile de artırılması gerektiği gözetilmeyerek eksik ceza tayini,
b-2)TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 15.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.