Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1688
Karar No: 2015/6070

Kasten öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2015/1688 Esas 2015/6070 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2015/1688 E.  ,  2015/6070 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 1 - 2014/104701
MAHKEMESİ : Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 23/10/2013, 2007/574 (E) ve 2013/467 (K)
SUÇ : Kasten öldürme



TÜRK MİLLETİ ADINA

1-Hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin kısmında katılanın soyadının "Öztekin" yerine "Özketen" şeklinde yazılması mahallinde giderilmesi mümkün yazm hatası olarak kabul edilmiştir.
2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık S.. A.."in maktül F.. Ö.."i asli faili belli olmayacak şekilde kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık ve müdafiinin eksik incelemeye, sübuta, delil yetersizliğine, haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasına, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, 09/12/2015 gününde Üyeler D. K. ve C.T."ın suçu işlediği konusunda yeterli delil bulunmayan sanık hakkındaki hükmün bozulması gerektiği yönündeki karşı oyları ve oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY:
Sayın Dairemizin çoğunluğu ile aramızdaki uyuşmazlık, maktul F. Ö."in ölümüne neden olan merminin sanığın silahından atılıp atılmadığı, F. Ö."in ölümüne neden olan merminin sanığın silahından atılmış olması halinde sorumluluğunun ne olacağı noktasında toplanmaktadır.
Yerel mahkemece, 765 sayılı TCK"nun 448, 463, 59/2 maddeleri uygulanmak suretiyle sanığın 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Sanıkla maktul arkadaş olup olay sırasında da maktul sanığın yanında yer almaktadır.
Dinlenilen tanıklara, sanığın savunmasına göre, maktulün iki ateş arasında kaldığı anlaşılmaktadır. Nitekim mahkemede, yargılama aşamasında ölmesi nedeniyle davası düşürülen K.. V.."ın silahından çıkan merminin mi? Yoksa sanığın silahından çıkan merminin mi? Ölüme neden olduğunu tespit edememiş bu nedenle 765 sayılı TCK"nun 463. maddesini uygulamak suretiyle ve oy çokluğu ile sanığın mahkumiyetine dair hüküm kurmuştur.
Maktulün göğüs kısmından giren ve belin alt kısmından çıkan bir merminin ölüm neticesini doğurduğu sabittir. 765 sayılı TCK"nun 463. maddesinin uygulanabilmesi için iki kişinin maktule yönelik olarak ateş etmesi ancak hangisinin attığı merminin ölüm neticesini doğurduğunun bilinmemesi gereklidir. Maktulün öldürülmesi noktasında her iki sanığın aynı safta yer almadığı görülmektedir. Bu durumda 765 sayılı TCK"nun 463. maddesinin uygulanması koşulları yoktur.
5237 sayılı kanundaki düzenleme bu konuda daha nettir. Atışın tek olması, her iki sanığın maktule yönelik olarak ateş etmemesi ve ölüm neticesinin hangi silahtan atılan mermi ile oluşturulduğunun anlaşılamaması hallerinde beraat kararı verileceği aşikardır.
Ölüme neden olan merminin, sanığın silahından çıkan mermi ile oluşturulduğu kabul edilse bile, ölmesi nedeniyle davası düşürülen sanık Kadir"in silahıyla sanığı kovaladığı, kovalamadan önce de sanık Samet"e ateş ettiği sabittir. Sanığa yönelik başlamış ve devam eden bir saldırı söz konusudur. Bu silahlı saldırıyı def etmek amacıyla ateş ettiği sırada, kendi tarafında yer alan arkadaşının ölümüne neden olması halinde dahi sanığın meşru savunma hükümlerinden yararlanması gerekir.
Yukarıda anlatılan nedenlere bağlı olarak, sanık hakkında yerel mahkemece verilen mahkumiyet kararının, öncelikle sanığın silahından çıkan merminin ölüme neden olup olmadığı bilinemediğinden, beraat kararı verilmesi noktasında hükmün bozulması, sanığın silahından çıkan merminin ölüm neticesini doğurduğunun kabul edilmesi halinde bile, eylemin sanık tarafından yasal savunma sınırları içerisinde
gerçekleştirildiği gerekçesiyle hükmün bozulması gerektiğini düşündüğümüzden, sayın çoğunluğun hükmün onanmasına dair düşüncesine katılmıyoruz.
09/12/2015 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı A. İ."nın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık S.. A.. müdafii Avukat G. K."ın yokluğunda 17/12/2015 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.










Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi