Sanıkların dolandırıcılık ve şantaj suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık ..."un kendisini ""..."" ismi ile tanıtıp Antalya Adliyesinde Hakim olduğunu, sanık ..."in ise kendisini ""..."" ismi ile tanıtıp Askeri Savcı olduğunu katılana söyledikleri ,daha evvelden kredi kartını çaldıran katılana bu konuda yardımcı olacaklarını vadedip katılan ile buluştukları ve katılandan 1.400,00 TL para aldıkları,yine aynı yerde telefonunu masa üstünde bırakıp lavaboya giden katılanın telefonundaki ses kayıtlarını kendi telefonlarına aktardıkları ve bu kayıtlar nedeniyle şantaj içerikli mesaj attıklarının iddia edildiği olayda, sanıkların eyleminin 5237 sayılı 158/1-L maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık ve şantaj suçlarını oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 13.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.