
Esas No: 2014/21753
Karar No: 2017/725
Karar Tarihi: 30.01.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/21753 Esas 2017/725 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı tek taraflı kazada, araç içinde yolcu olarak bulunan davacının ağır biçimde yaralanıp sakat kaldığını, davalıya yapılan başvuru üzerine 03.12.2012 tarihinde 55.002,80 TL. tazminat ödendiğini; ancak bu bedelin gerçek zararı karşılamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200,00 TL. kalıcı işgöremezlik tazminatının, temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 12.06.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 128.141,11 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, açılan hasar dosyasında hesaplanan 55.002,84 TL"yi davacıya 03.12.2012"de ödediklerini ve poliçeden doğan sorumluluklarının son bulduğunu, davacının maluliyet raporunun ATK 3. İhtisas Dairesi"nden alınması gerektiğini, şirketlerince yapılan ödeme tarihindeki verilere göre yapılacak hesap ile güncel verilere göre yapılacak hesap arasında fahiş fark bulunmaması halinde, ibranamenin esas alınarak davanın reddinin gerektiğini, davadan önce temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 125.141,07 TL. tazminatın, davalının temerrüt tarihi olan 20.09.2012"den işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi heyeti raporundaki maluliyet oranının tazminat hesaplamasına esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı taraf yaptığı tüm savunmalarda, davacının, trafik sigortalı araçta hatır için taşındığını ifade etmiş, mahkeme tarafından bu hususta herhangi bir inceleme ve irdeleme yapılmamıştır.
2918 sayılı KTK"nun 87/1. maddesinde "Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir" düzenlemesine yer verilmiş; aracın hatır için verildiği ya da hatır için taşıma yapılan durumda oluşacak zararlarla ilgili değerlendirmenin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Anılan kanun hükmünün atıf yaptığı genel hükümler, Türk Borçlar Kanunu"nun sorumluluğa ilişkin hükümleri olup, böylesi durumda 818 sayılı BK"nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) uygulama alanı bulacaktır.
Davaya konu trafik kazasında, davacının, dava dışı 3. kişinin sevk ve idaresindeki sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğu görülmektedir. Kazaya ilişkin olarak yürütülen ceza soruşturmasında alınan beyanlarda, gerek davacı gerekse araç sürücüsü ile tanıklar, Erzurum"a gitmek için otobüs bekleyen davacının, kendisi de Erzurum"a gitmekte olan sürücünün aracına yolcu olarak alındığını ifade etmişlerdir. Bu durum karşısında, davacı ile araç maliki ve/veya sürücüsü arasındaki ilişki ve davacının araçta hatır için taşınıp taşınmadığının irdelenmesi, hatır için davacının taşınması durumu varsa, 818 sayılı BK"nun 43. maddesinin (6098 sayılı TBK md. 51) uygulanıp uygulanmayacağının hükümde tartışılması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Davacı taraf dava dilekçesinde, kaza nedeniyle davacının uğradığı daimi işgücü kaybı nedeniyle tazminat istendiğini açıkça belirtmiş olmasına rağmen; mahkemece hükme esas alınan 08.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda, davacı
lehine, 75 gün karşılığı 1.647,00 TL. geçici işgöremezlik tazminatının da hesaba dahil edilmesi suretiyle toplam tazminat miktarının belirlendiği ve mahkeme tarafından, bu bedelin de hüküm altına alındığı görülmektedir. 6100 sayılı HMK"nun 26/1 maddesi "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir" düzenlemesi göz önünde bulundurulduğunda, davacının talebi aşılarak geçici işgöremezlik tazminatına hükmolunması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.