12. Hukuk Dairesi 2016/13884 E. , 2017/5971 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu-avalistin yasal süresi içinde icra mahkemesine başvurusunda; sair itirazları yanında ikametgahının... olduğunu bu nedenle... İcra Müdürlüğü"nün yetkili olduğunu ileri sürerek takibi yapan ... İcra Müdürlüğü"nün yetkisine itiraz ettiği, mahkemece, bononun düzenleme yeri ... olduğu gerekçesi ile muteriz-borçlunun yetki itirazının reddine karar verildiği görülmektedir.
Her ne kadar mahkemece, kararın hüküm bölümünün (1) no"lu bendinde; İİK 168/1.f,5.b ve 169 maddesi gereği yetki itirazı ve kısmi borca itirazın reddine yazılmışsa da, yetki itirazının süresinde yapıldığı, mahkeme gerekçesinde de bononun düzenleme yeri ... olduğundan yetki itirazının reddine karar vermek gerektiğinin belirtildiği görülmektedir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 50. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 447/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HMK"nun 6. maddesi, "Genel yetkili mahkeme, dava açıldığı tarihte davalı gerçek ve tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenir" hükmünü, 7. maddesi ise; "Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir" hükmünü içermektedir.
İİK"nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK"nun 447/2. maddesi atfıyla aynı Kanun"un yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı yer icra dairesi de yetkilidir.
Buna göre, bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6. md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK"nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak tanzim yeri kabul edilir) (HMK. 10. md.) ve ayrıca İİK"nun 50/1. maddesi uyarınca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde
açılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir.
Anılan hükümler çerçevesinde birden fazla borçlu varsa bunlardan birinin ikametgahında takip başlatılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm, borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir.
Somut olayda; ... İcra Daireleri"nin yetkili olduğuna dair yetki sözleşmesi yapılmış ise de, avalist borçlu ... tacir olmadığından HMK."nun 17. maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesi kendisini bağlamaz. Ayrıca borçlu avaliste ödeme emrinin tebliğ edildiği 20.11.2015 tarihinde, yetki itirazında bulunmayan diğer takip borçlusu ...e çıkartılan ödeme emri bila iade tebliğ edilmiş olup, tebliğ yapılamayan borçlu yönünden takip ve dolayısıyla ... İcra Daireleri"nin yetkisi, itiraz tarihi olan 24.11.2015 tarihi itibariyle henüz kesinleşmemiştir. İtiraz eden borçlu-avaliste ise, tebligat...’da yapılmış olup, ikametgah adresinin... olduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece yetkiye itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, takibe konu bononun düzenleme yeri ... olduğu gerekçesi ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.