4. Ceza Dairesi 2018/7204 E. , 2019/3732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre sanığın tehdit suçundan verilen hükmü temyiz ettiği belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Daha önce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ve denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen sanıkla ilgili olarak, CMK"nın 231/11. Maddesi gereğince açıklanması daha evvel geri bırakılan hükümde herhangi değişiklik yapma imkanı bulunmadığı, hükmün ilk şekliyle açıklanması gerektiği gözetilmeden, hükmedilen hapis cezasının bu kez ertelenmesine karar verilmiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak;
1-Sanığın savunmasında, şikayetçiyle aralarında duygusal ilişki olduğunu ve şikayetçinin kendisine verdiği borç parayı ödememesi nedeniyle atılı suçu işlediğini belirtmesi ve mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilirken de eylemin bu şekilde kabul edilmesi karşısında, Dairemizce de benimsenen, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 13/12/2018 tarihli ve 2017/402 esas, 2018/644 sayılı kararına göre, sanığın eyleminin TCK"nın 150. maddesinde düzenlenen hukuki alacağın tahsili amacıyla tehdit suçunu oluşturabileceği, bu suçla ilgili davaya bakma ve delilleri değerlendirme görevi Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilmeden, görevsizlik kararı verilmesi yerine, davaya devam olunarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Suçtan zarar görme ihtimali olan şikayetçi ..."e duruşma gününü bildiren davetiyenin soruşturma evresinde belirttiği son adrese tebliğ edilmediği ve duruşmalara katılımı sağlanmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının da kendisine usülüne uygun tebliğ edilip edilmediği araştırılarak sonucuna göre kararın kesinleşip kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlayıp başlamayacağı araştırılmadan, eksik incelemeyle hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
3-Kabule göre ise;
a-Denetim süresinde kasıtlı suç işleyen sanığa ""duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda hükmün açıklanacağı ""ihtarını içeren usülüne uygun davetiye tebliğ edilmeden, yokluğunda hükmün açıklanmasına karar verilerek savunma hakkının kısıtlanması,
b- Yargıtay"ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiilerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak Anayasa"nın 141/3. ve 5271 sayılı CMK"nın 34 ve 230. 232, 289/1-g (1412 sayılı CMUK"nın 308/7.) maddelerine aykırı davranılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
c- Sanığın savunmasında, şikayetçinin, borcunu ödemediğini ve telefonda tehdit ve hakaret içerikli sözler söylediğini belirtmesi karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre sanık hakkında TCK"nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
d- 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."un temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.