Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/12947
Karar No: 2022/8455
Karar Tarihi: 06.06.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/12947 Esas 2022/8455 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2021/12947 E.  ,  2022/8455 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Nitelikli hırsızlığa teşebbüs ve konut dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemi incelemesinde;
    Sanığın eylemine uyan ve 5237 sayılı TCK'nın 116/1-4 maddelerinde düzenlenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı Yasanın 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıl kesintili ve uzamış dava zamanaşımının, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararın kesinleştiği 06/01/2011 tarihi ile ihbara konu ikinci suçun işlendiği 25/05/2014 tarihi arasında geçen durma süresi de dikkate alınarak, suçun işlendiği 02/09/2006 tarihi ile inceleme tarihi arasında dolmuş bulunması;
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
    II-Sanık hakkında nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemi incelemesinde;
    Sanığın mağdurun ikametinin yerden 3,5 metre yüksekliğindeki balkonuna 1.00 metre mesafedeki ağaca çıkıp ardından balkona geçmesi şeklindeki eyleminin 24.11.2006 tarihli bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere şahsi çeviklik kapsamındaki hırsızlığa teşebbüs suçunu oluşturduğu,
    ... Cumhuriyet Başsavcılığınca, yukarıda özetlenen fiilden dolayı sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK)'nun, 142'nci maddesinin, birinci fıkrasının, b) bendinde tanımlanan nitelikli hırsızlık suçundan cezalandırılması istemiyle işbu dava açılmış ve ... 8. Asliye Ceza Mahkemesi de sanığın özel beceriyle işlenen hırsızlık suçundan 1 yıl 9 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiş, bu hüküm sanık ve o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, müştekinin evine hırsızlık maksadıyla girip henüz bir şey alamadan evin balkonundan inmeye çalışırken yakalanan sanığın sübut bulan fiilden dolayı TCK'nın 142/1-b. maddesinden dolayı cezalandırılması gerektiği görüşündedir.
    Esasen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 18.12.2012 tarih, 2012/6-1246 esas, 2012/1853 karar ve 28.11.2017 tarih, 2014/13-486 esas ve 2017/497 sayılı kararlarına göre de, özel beceriyle işlenen fiilin elde veya üstte taşınan eşyaya yönelik olması gerekir.
    Dairemizin görüşüne gelince;
    Öncelikle, 5237 sayılı TCK'nın 142/2-b maddesinde yapılan düzenlemeyle, (yargılama konusu fiiller bağlamında) nitelikli hâlin kapsamı genişletildiği düşünülmektedir.
    Zira, 765 sayılı TCK döneminde, yalnızca hırsızlık suçunun yankesicilik suretiyle işlenmesi (m. 492/7) ve şahsi çeviklik sayesinde bertaraf edilebilen maniaları kaldırarak veya aşarak işlenmesi (m.493/1)... hâli ağırlaştırıcı sebep olarak kabul edilmişti. Bu sebeple, kapkaç suretiyle işlenen hırsızlık suçlarında veya diğer özel beceri hâllerinde hırsızlık suçunun basit şeklinin işlendiği kabul ediliyordu. (m. 491/ilk) Bu durum, suç ve cezada orantılılık ve hakkaniyet ilkeleri açısından eleştiriliyordu.
    Bu sebeple 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinin ikinci fıkrasında;
    'Suçun; a)... b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle, ... h)... İşlenmesi hâlinde, ... hapis cezasına hükmolunur...' denilmek suretiyle, tartışılan konu bağlamında nitelikli hâllerin kapsamı genişletilmiştir.
    Madde gerekçesinin ilgili bölümünde bu durum şu şekilde açıklanmıştır:
    "Fıkranın (b) bendinde, hırsızlığın elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel bir beceriyle işlenmesi hâli öngörülmüştür. Yankesicilik veya kişisel çeviklik ile işlenen hırsızlık hâlleri bendin kapsamına girdiği gibi bir hayvanı alıştırmak suretiyle ve ondan yararlanılarak işlenen fiiller hakkında da bu bendin uygulanması sağlanmıştır. Bunun gibi, yolda giden bir kimsenin çantasını kapıp kaçmak suretiyle işlenen hırsızlık da bu bent kapsamında mütalaa edilmiştir..."
    Yankesiciliğin özel bir beceri gerektirdiğinde, ancak; "özel beceri" kavramının "yankesicilik" kavramından daha geniş bir anlam içerdiğinde de, kimsenin kuşkusu bulunmasa gerekir. Nitekim, uygulamacı ve akademisyenlerin tamamı, polisiye tabirle "tırnakçılık", "muslukçuluk" veya yargılama konusu olan "pislikçilik" suretiyle işlenen hırsızlık suçlarında, özel bir becerinin bulunduğunu kabul etmektedir.
    Dairemize göre, 765 sayılı TCK'da bulunmayan kapkaç suretiyle hırsızlığın 5237 sayılı TCK'nın 142/2-b maddesinde nitelikli hâl olarak düzenlenmesi ve "yankesicilik" kavramı yerine "özel beceri" kavramının tercih edilmesi kapsamın genişletildiğinin en önemli kanıtlarıdır.
    TCK'nın 142/2-b maddesinde, kapkaç suretiyle hırsızlık ve özel beceriyle hırsızlık fiilleri, "ya da" sözcüğüyle (ayıracıyla) birbirinden ayrıldığından hırsızlık suçunun özel beceriyle işlenmesi hâlinde, ayrıca suç konusu şeyin elde veya üstte taşınan eşya olması gerekmez.
    Hırsızlık suçunun varlığından söz edebilmek için, zilyedinin rızası olmaksızın başkasına ait taşınır bir malın bulunduğu yerden alınması gerekir. (m.141/1).
    Öte yandan kanun koyucu hırsızlık suçunun bir kısım nitelikli hâllerini, suça konu taşınır malın aidiyeti, vasfı veya bulunduğu yere göre belirlemiş, ancak metnin yazımında standart bir format kullanmak suretiyle karmaşanın önüne geçmek istemiştir.
    Örneğin; kanun koyucu, TCK'nın 142. maddesinin ikinci fıkrasının (h) bendinde (eski 142/1-b), "Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında" demek suretiyle eşyanın kilit altına alınmış olmasını ya da bina veya eklentileri içinde bulunmak suretiyle muhafaza altına alınmış olması hâllerini nitelikli hâl olarak kabul etmiştir.
    "'ya da" ayıracı nedeniyle, bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınan eşya kilitlenmemiş de olsa, Yargıtay'ımız oybirliğiyle bu bentteki nitelikli hâlin varlığını kabul etmektedir.
    Aynı şekilde, TCK'nın 142. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, "Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında" demek suretiyle, 'ya da' ayıracından önce bulunduğu yeri, sonrasında ise eşyanın kamu yararına veya kamu hizmetine tahsis edilmiş olmasını kanun koyucu iki ayrı nitelikli hâl olarak kabul etmiştir.
    "ya da" ayıracı nedeniyle, hırsızlık suçuna konu olan ve kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen bir eşya (söz gelimi rögar kapağı, sokak lambası ve benzeri), bulunduğu sokaktan yani kamu kurum ve kuruluşu dışından çalındığı taktirde, uygulamacı ve akademisyenlerin tamamı, bu bentteki nitelikli hâlin varlığını kabul etmektedir.
    Buna mukabil, 142. maddenin 2. fıkrasının (b) bendinde düzenlenen iki ayrı nitelikli hâl "ya da" ayıracıyla ayrılmasına rağmen özel beceriye ek koşul olarak çalınan şeyin mutlaka elde veya üstte taşınan eşya olması koşulunun aranması, dil bilgisi kurallarına aykırı olduğu gibi yukarıda özetlenen yorum ve uygulamalarla tam anlamıyla bir çelişki oluşturmaktadır.
    Bu sebeple hırsızlık suçu özel beceriyle işlenmişse, TCK'nın 142/2-b maddesinde düzenlenen nitelikli hâl söz konusudur. Diğer bir ifadeyle; madde, fıkra ve bent metni ile gerekçesine göre, hırsızlık suçunun özel beceriyle işlenmesi hâlinde, suç konusu eşyanın elde veya üstte taşınan eşya olup olmamasının önemi yoktur.
    Sonuç olarak; sanığın ağaca tırmanıp bir metre mesafedeki mağdurun ikametinin balkonuna geçerek eve girdiği ve bir şey çalamadan balkonda yakalandığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin hukuki nitelendirmesinin usul ve kanuna uygun olduğu, verilen mahkumiyet hükmünde her hangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, 06.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi