23. Hukuk Dairesi 2014/5536 E. , 2014/6015 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/11/2012
NUMARASI : 2009/859-2012/572
Taraflar arasındaki ecrimisil, elatmanın önlenmesi davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davada davacılar İ.. T.. (Ö..) S.. Ö.., O.. Ö.. ve S..K.. (Ö..) yönünden davanın kabulüne, S.. K.. (Ö..), E.. Ö.. yönünden açılmamış sayılmasına, Z.. Ö.., S.. Ö.. ve K.. Ö.. sıfatları olmadığından davanın reddine, davalı S.. Ö.."a karşı açılan davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı C.. K.. ile birleşen davada davalılar vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı C.. K.. ile birleşen davada davalılar H.. K.. ve.... İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili avukat H.. K.. ile asıl davada davacılar E.. Ö.. ve arkadaşları vekili avukat H..P.. ve O.. Ö.. gelmiş, diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacılar vekili, asıl davada davacıların murisi ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, diğer davalının da arsa sahibinin mirasçısı olduğunu, ancak davalının kaçak inşaat yaptığını, yıkım kararı bulunduğunu, ileri sürerek, sözleşmenin feshine, binanın kali ve haksız işgal nedeniyle ecrimisilin tahsilini; birleşen davada, davalıların binayı kiraya vererek ve haksız yere kullandıklarını ileri sürerek, müdahalelerinin men"i ve ecrimisil tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, inşaat bittiği halde, davacıların tapu devri yapmadığını, sözleşmeye dayalı olarak binayı kullandıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu da dikkate alınarak, binanın kaçak olup, yasal hale gelmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davalı yüklenicinin daha önce açtığı tapu iptal ve tescil davasının reddedilerek kesinleştiği, davalı gerçek kişilerin diğer davalı şirketin ortakları oldukları ve binayı haksız kullandıkları gerekçesiyle, asıl ve birleşen davada davacılar İnci, Sevgi, Osman ve Semra yönünden kabulüne; davacılar Selma ve Erol . yönünden açılmamış sayılmasına, paylarını satmış oldukları gerekçesiyle, davacılar Zeynep, Sinem, Kerem"in davacı sıfatları kalmadığından davalarının reddine, davalı Selahattin de payını sattığından bu davalıya karşı açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar C.. K.., H.. K.. ve..... Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı C.. K.. ve birleşen davada davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Asıl ve birleşen 2011/46 esas sayılı dava, harcı yatırılarak açılmış ve tarafları da farklı olan bağımsız davalardır. Bu itibarla, öncelikle her iki dava için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, tek dava varmış gibi karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Arsa sahipleri ile yüklenici C.. K.. arasında, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi mevcut olup, daha önceden men kararı verilmedikçe, yüklenici, fesih kararı verilinceye kadar, yapı üzerinde tasarruf hakkına sahiptir. Davada, fesih, müdahalenin men"i ve kal yanında, ecrimisil talep edilmiş ise de, bu istek, aksi kararlaştırılmadıkça, fesih ile birlikte talep edilemez. Çünkü, talep konusu olan ecrimisil, dava konusu yere haksız müdahaleyi gerektirir. Bu hale göre, yüklenicinin akdi ilişkisinden dolayı sözleşmenin feshi anına kadar, taşınmaza haksız müdahalesinden söz edilemeyeceğinden, aleyhine açılan ecrimisil talebinin reddi gerekir.
Bunun yanında, birleşen davada, hasım gösterilen H.. K.., taşınmazın paydaşı olup, ayrıca kaçak binadaki bağımsız bölümleri kiraya veren Kılıç İnşaat şirketinin ortağıdır. H.. K.."ın şirket ortaklığı nedeniyle tazminattan sorumlu tutulamayacağı açıktır. Keza, kendi payını aşar şekilde diğer arsa sahiplerinin payına el attığı da kanıtlanmış değildir. Bu durumda, adı geçen davalı hakkında açılan davanın da reddine karar verilmelidir.
Bununla birlikte, taraf teşkili, kamu düzeninden olup, mahkemece resen gözetilmek zorundadır. Paylarını satan arsa sahipleri, Yargıtay"ın istikrarlı uygulamaları uyarınca, sözleşmedeki haklarını da temlik etmiş kabul edilemezler; TMK"nın 692. maddesi gereğince ise, paylı mülkiyete konu bir taşınmazla ilgili sözleşmenin feshi istemi olağanüstü işlerdendir. Bu kişilerin, yani sözleşmeyi imzalayan murisin mirasçılarının, paydaş olmaları nedeniyle, fesih davasında zorunlu dava arkadaşı olduğu da ortadadır. O nedenle, bir kısım arsa sahiplerinin paylarını devrettiklerinden bahisle açtıkları davanın reddi; yine davalı olan ve az yukarıda ifade edildiği üzere yasal hasım olan Selahattin"e karşı açılan davanın reddi de taraf teşkilinin sağlanması açısından, doğru olmamıştır.
Son olarak, dosya kapsamına göre, kaçak yapıda, kira akdine istinaden oturan kişilerin bulunduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki, kal ve müdahalenin meni talep edilen eldeki davada, bu kişilere husumet yöneltilmemiştir. Mahkemece verilen kal ve müdahalenin men"i kararları, bu kişilerin hukuki yararını etkileyecektir. Aynı zamanda, hükmün infazı, bu kişilerin davada yer almaları halinde kabil olacaktır.(HMK. m. 297). Bu nedenle, davacılar vekiline, halihazırda bağımsız bölümleri tasarruf eden kişiler hakkında, men"i müdahale ve kal talepleri yönünden, dava açması için süre verilip, açılan davanın eldeki dava ile birleştirilerek bir hüküm tesis edilmesi gerekirken belirtilen bu hususun düşünülmemesi de yerinde olmamıştır.
Açıklanan sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar C.. K.., H.. K.. ve ....... Ltd.Şti. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan asıl davada davalı C.. K.., birleşen davada davalılar H.. K.. ve.... Ltd. Şti."ne verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.