10. Hukuk Dairesi 2020/7748 E. , 2021/7224 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye Mahkemesi : Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı işyerinde 3 Mart 2016 - 16 Haziran 2016 tarihleri arasında aralıksız olarak çalıştığı tespitini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı işveren vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş kazası ve meslek hastalığı primlerinin SGK"ya ödenmesinin İşkur"un yükümlülükleri arasıda olduğunu, bu nedenle husumetin yöneltileceği kurumun İşkur olup davalı şirket açısından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacının maaşının işkur tarafından doğrudan kendi hesabına yatırıldığını, davacının kendisinin KPSS girmesi gerektiğini söyleyerek istifa ettiğini ve sözleşme süresi 12 ay olmasına rağmen 3 ay çalıştıktan sonra işi bıraktığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Fer"i Müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 46 kodu ile İşKur kursiyeri olarak kısa vadeli sigorta kollarından hizmetinin bildirildiğini, uzun vadeli sigorta kolları kapsamında olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince, "davacı, davalı işveren ve kurum (İŞKUR) arasında 04.03.2016-24.03.2017 tarihleri arasında geçerli işbaşı eğitim programı sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin kurumun (İŞKUR) hak ve yükümlülükleri başlıklı 8/1-c maddesi ile katılımcılar adına kısa vadeli sigorta kolları kapsamında iş kazası ve meslek hastalığı primlerinin SGK"ya ödenmesi yükümlülüğü getirildiği, dava konusu dönemde davacının Türkiye İş Kurumu çalışanı olarak SGK kayıtlarında Mart ayında 28 gün, Nisan ayında 30 gün, Mayıs ayında 30 gün, Haziran ayında 12 gün çalışmasının gözüktüğü, davacının bu dönem için tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı hukuki yararının bulunduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerekir.
5510 sayılı Yasa"nın "Bazı sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılar" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının e bendinde; "Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler 4.maddenin 1.fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar ve bunlar hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bunlar için Türkiye İş Kurumu prim ödeme yükümlüsü olmakla birlikte bu Kanun kapsamında işyeri ve işveren sayılmaz" hükmü bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının, davalı işveren ve dava dışı Türkiye İş Kurumu arasında tanzim edilen "İşbaşı Eğitim Programı Tip Sözleşme"si ile ziraat mühendisi olarak 04/03/2016-24/03/2017 tarihleri arasında davalı işyerinde görevlendirildiği, davalı işveren tarafından dava dışı Türkiye İş Kurumu"na hitaben davacının işe geç geldiği veya hiç gelmediği günler olduğunun ve iş akdinin feshedildiği bilgisinin verildiği, Türkiye İş Kurumu"nun davalıya hitaben 27/06/2016 tarihli yazısından davacının ve davalı işverenin beyanları doğrultusunda davacının 12/06/2016 tarihi itibariyle programdan ilişiğinin kesildiğinin anlaşıldığı, davacı adına 04/03/2016-12/06/2016 tarihleri arasında kısa vadeli sigorta kolundan primin dava dışı Türkiye İş Kurumu tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu"na bildirildiği, Davacının çalışmalarının uzun vadeli sigorta kollarına tabi çalışmasının tespitini talep ettiği, Mahkemenin ise hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verdiği belirgindir.
Dava açmaktaki hukuki yarar; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin hakkına ulaşmak için mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın olduğundan söz edilebilir. Bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez (....; Medeni Usul Hukuku, Ankara 2011, s.297).
Bu bağlamda, davacının uzun vadeli sigortalı kollarından bildirim yapılması isteminde sosyal güvenlik hakkı açısından hukuki yararının bulunduğu açıktır. Bu nedenle işin esasına girilerek davacının çalışmasının niteliği irdelenmeli, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 31.5.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.