20. Hukuk Dairesi 2019/1217 E. , 2019/2573 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine, ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 06.10.1998 tarihli dava dilekçesi ile, ... ili, ... ilçesi, ... beldesinde bulunan 212 ada 1, 220 ada 1, 221 ada 1, 222 ada 1, 223 ada 1, 224 ada 1, 225 ada 1, 228 ada 1, 229 ada 1, 230 ada 1, 231 ada 1, 232 ada 1, 233 ada 1, 234 ada 1, 235 ada 1, 236 ada 1, 240 ada 1, 248 ada 1, 250 ada 1, 256 ada 1, 257 ada 1, 258 ada 1, 259 ada 1, 260 ada 1, 261 ada 1 ve 262 ada 1 parsel sayılı taşınmazların, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden iken, ... Belediyesince 15.12.1989 tarihinde imar planına alınmasına karar verildiğini, 20.04.1990 tarihinde 3402 sayılı Kanunun 22. maddesi gereğince kadastrosu yapılarak 5863 parsel olarak ham toprak niteliğiyle Hazine adına tescil edildiğini, tescilden sonra taşınmazın Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne satıldığını ve ifraz edilerek yukarıda belirtilen parsellerin oluşturulduğunu, ancak davalı taşınmazların meşe ağaçları ile kaplı ormanlık sahalardan olduğunu belirterek, mahkemenin hakem sıfatıyla taşınmazların mülkiyetlerini belirlemesini istemiştir.
... Yönetimi, birleşik 2006/72 sayılı dosyada ise, yukarıda belirtilen 5863 sayılı parselden ifraz edilen 250-256 ve 257 sayılı parsellerin ... niteliğinde olduğunu belirterek tapu kayıtlarının iptali ile ... vasfıyla Hazine adına tescilini istemiştir. Davacı vekili birleşik 1998/27 sayılı dosyada 06.01.1998 tarihli dava dilekçesi ile ... ili, ... ilçesi, ... beldesinde bulunan 212 ada 1, 220 ada 1, 221 ada 1, 222 ada 1, 223 ada 1, 224 ada 1, 225 ada 1, 228 ada 1, 229 ada 1, 230 ada 1, 231 ada 1, 232 ada 1, 233 ada 1, 234 ada 1, 235 ada 1, 236 ada 1, 240 ada 1, 248 ada 1, 250 ada 1, 256 ada 1, 257 ada 1, 258 ada 1, 259 ada 1, 260 ada 1, 261 ada 1 ve 262 ada 1 parsel sayılı taşınmazların, ... niteliğinde olduğunu belirterek tapu kayıtlarının iptali ile ... niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir. Gayrimenkullerin aynına ilişkin davaların hakemde görülemeyeceği gerekçesiyle bu konuda görevsizlik kararı verilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, dava konusu taşınmazlardan 224 ada 1, 225 ada 1 ve 236 ada 1 sayılı parsellerin tamamı ile 01.06.2007 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide 229 ada 1 parselin (A) işaretli 4960,67 m2, 230 ada 1 parselin (A) işaretli 3644,32 m2, 231 ada 1 parselin (A) işaretli 2072,21 m2 kısımların tapu kayıtlarının iptali ile ... niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmiş, hüküm Hazine, ... Yönetimi ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2012/2579 - 4271 E.K. sayılı 23.03.2012 günlü bozma kararında özetle; “Dosya içeriğinden, yargılamanın devamı sırasında, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede ... sınırlandırılmasına başlanıldığı ve dava konusu taşınmazlardan 262 ada 1 sayılı parselin ... sınırları içine alındığı anlaşılmaktadır. Davanın varlığı tahdidin kesinleşmesini önler. Bu durumda; davanın sınırlandırmaya itiraz niteliğine
dönüştüğünün kabulü gerekir. O halde, 6831 sayılı ... Kanunun değişik 11. madde hükmü gözetilerek, uyuşmazlığın çözümünde kadastro mahkemesi görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilmelidir.
Mahkemece yapılacak iş: davanın tapu iptali ve tescil bölümünü elde tutarak ... kadastrosuna itiraz bölümü yönünden kadastro mahkemesinin görevli olduğundan söz edilerek görevsizlik kararı vermek ve dava konusu taşınmazın ... niteliğinin saptanması bakımından kadastro mahkemesinin vereceği kesinleşen kararını bekleyerek ondan sonra tescil istemi yönünden doğacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulup, ... kadastrosuna itirazla ilgili dosya tefrik edilerek eldeki 2012/656 Esas numarasını aldıktan sonra mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili ... Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2013/3423- 5597 E.K. sayılı 16/05/2013 günlü kararı ile onanmakla kesinleşerek Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda dava konusu taşınmazların ... bütünlüğünü bozulduğu ve ... tahdidinin mevcut parselleri de kapsaması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 212 ada 1, 220 ada 1, 221 ada 1, 222 ada 1, 223 ada 1, 224 ada 1, 225 ada 1, 228 ada 1, 229 ada 1, 230 ada 1, 231 ada 1, 232 ada 1, 233 ada 1, 234 ada 1, 235 ada 1, 236 ada 1, 240 ada 1, 248 ada 1, 250 ada 1, 256 ada 1, 257 ada 1, 258 ada 1, 259 ada 1, 260 ada 1, 261 ada 1 ve 262 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ... vasfı ile ... sınırları içerisine alınmasına karar verilmiş, hüküm davalılar ..., Hazine ve Toplu Konut İdaresi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ... kadastrosuna itiraz davasıdır.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde ... kadastrosu davanın devamı sırasında 2006 yılında yapılmıştır. Genel arazi kadastrosu, 1964 yılında yapılmış, taşınmazlar taşlık niteliği ile tescil harici bırakılmıştır. 1998 yılında imar uygulamasına tabi tutulmuştur.
6831 sayılı Kanunun 11. maddesinin üçüncü fıkrasında, “... Genel Müdürlüğünce açılacak davalarda hasım, hak sahibi gerçek ve tüzel kişilerdir.” denilmektedir. Bu maddedeki “hak sahipliği” kavramı yerleşmiş Yargıtay uygulaması ile, tapulu taşınmazlarda tapu sahipliği, tapusuz yerlerde ise 3402 sayılı Kanunun 17. maddesinde öngörülen 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği bulunan gerçek ve tüzel kişiler olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda; davacı ... Yönetimi, davanın açıldığı tarihte tapu maliklerini davalı olarak göstermiş ise de davanın devamı sırasında, davaya konu taşınmazların büyük kısmının ifraz edilerek çok sayıda parselin oluştuğu ve dava dışı 3. kişilere devredildiği böylece kendilerine husumet yöneltilenler dışında, başka hak sahiplerinin bulunduğu ve husumet yaygınlaştırılmadan, davanın yokluklarında görülüp sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır.
Taraf teşkili, davanın görülebilme koşullarından olup; mahkemece re"sen (kendiliğinden) yapılması gereken işlemlerdendir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tapu maliklerinin savunma hakkını kısıtlayacak biçimde, yokluklarında yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
O halde, çekişmeli parsellerin ifrazı ile oluşan taşınmazların, güncel tapu maliklerinin davaya katılımı sağlanarak husumet yaygınlaştırılmalı, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/04/2019 günü oybirliğiyle karar verildi.