10. Hukuk Dairesi 2018/5170 E. , 2018/10942 K.
"İçtihat Metni".......
Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak kararında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 08.09.1986 olduğunun tespiti talebinde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne, davacının sigorta başlangıç tarihinin 03.09.1986 tarihi olduğunun tespitine dair verilen karar Dairemizin 09.06.2016 günlü, ......... sayılı ilamı ile talepten fazlasına hükmedilemeyeceği belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de yine aynı kararın verildiği görülmekle, bozma kararı gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır;
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir. .....
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir........
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Diğer yandan, 6100 sayılı HMK"nun 26. maddesinde hükme bağlanan ve uygulamada “taleple bağlılık” kuralı olarak bilinen ilke uyarınca yasaların öngördüğü ayrık durumlar hariç hakim her iki tarafın iddia ve savunması ile bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez.
Eldeki dava da, davacının sigorta başlangıcı olarak 08.09.1986 tarihinin talep edilmesine rağmen, mahkemece talep aşılarak, işe giriş bildirgesindeki sigorta başlangıç tarihinin 03.09.1986 tarihi olduğundan bahisle, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak, 03.09.1986 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca bozma ilamına uygun olarak araştırma yapılarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......