5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/2590 Karar No: 2016/3641 Karar Tarihi: 07.04.2016
Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/2590 Esas 2016/3641 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, görevi kötüye kullanma suçundan yargılanan köy muhtarlarına beraat veren yerel mahkeme kararını incelerken, suçun definasyonuna ilişkin farklı kanun maddelerinin olduğuna dikkat çekerek, Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevi kapsamında bulunması gerektiğine hükmetti. TCK'nın 257. maddesi, görevin gereklerine aykırı hareket edilmesiyle kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunması veya kişilere haksız bir menfaat sağlanması halinde görevi kötüye kullanma suçu oluşacağını belirtmektedir. Ancak köy muhtarlarının yaptığı eylemin TCK'nın 152/1-c maddesi (Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğu hakkında mala zarar verme suçu) veya 261. maddesi (İlgili kanunlarda belirlenen koşullara aykırı olduğunu bilerek kişilerin taşınır veya taşınmaz malları üzerinde zorla tasarrufta bulunan kamu görevlisi olması durumu) kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine karar verildi.
5. Ceza Dairesi 2014/2590 E. , 2016/3641 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Görevi kötüye kullanma suçunun düzenlendiği TCK"nın 257. maddesi genel, tali ve tamamlayıcı bir hüküm olup kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında görevin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunması ya da kişilere haksız bir menfaat sağlanması ile oluşacağı nazara alındığında,... ilçesi...Köyü muhtar ve azaları olan sanıkların Köy İhtiyar Heyeti olarak aldıkları 03/08/2012 tarihli kararda, yol kenarlarında bulunan ağaç ve dikenli tellerin kaldırılmasına, mal sahiplerinin bunu kendilerinin yapmaması halinde köy halkının da imzasının alınması suretiyle ağaçların kesilmesine karar verilmiş olmasına rağmen bu prosedür uygulanmayarak müştekinin rızası alınmadan, bilirkişi raporlarında da belirtildiği şekilde müştekiye ait söğüt ağaçlarının iş makinaları ile sökülmek suretiyle müştekinin mağduriyetine neden oldukları iddia edilen olayda, sanıkların eyleminin TCK"nın 152/1-c maddesinde "Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğu hakkında" şeklinde düzenlenen dikili ağaçlara yönelik mala zarar verme suçunu veya TCK"nın 261. maddesinde "İlgili kanunlarda belirlenen koşullara aykırı olduğunu bilerek, kişilerin taşınır veya taşınmaz malları üzerinde, karşılık ödenmek suretiyle de olsa, zorla tasarrufta bulunan kamu görevlisi, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." şeklinde düzenlenen kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarruf suçunu oluşturabileceği ve bu suçlardan hangisinin oluştuğuna ilişkin delilleri takdir, tartışma ve davaya bakma görevinin 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 11. maddesi uyarınca Asliye Ceza Mahkemesinin görevi kapsamında bulunması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, karar tarihinde faaliyette bulunan Sulh Ceza Mahkemesinde yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hükümler kurulması, Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden esası incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.