Kamu malına zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/3429 Esas 2020/7635 Karar Sayılı İlamı

13. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3429
Karar No: 2020/7635
Karar Tarihi: 22.09.2020

Kamu malına zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/3429 Esas 2020/7635 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında denetim süresi içerisinde işlediği ihbara konu İstanbul 83. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/143 Esas 2014/348 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, tehdit suçuna ilişkin olduğu ve uzlaşma kapsamında bulunduğu anlaşıldığı için, uzlaştırma işlemleri yerine getirilmeden hüküm kurulması hatalıdır. Ayrıca mahkeme kararının gerekçeli olması ve iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin, mevcut delillerin irdelenmesi ve kanıtlarla sonuç arasında bağ kurulması gerekmekte olup, gerekçesiz hüküm kurulması da hatalıdır. Bu nedenlerle sanık müdafiinin temyiz itirazı kabul edilmiş ve hükümler bozulmuştur.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1 maddesi tehdit suçunu düzenlemektedir. 6763 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile değişik Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 254. maddesi uyarınca uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra hükmün açıklanıp açıklanamayacağı hesaba katılması gerektiği belirtilmektedir. Ayrıca Anayasanın 141, CMK’nın 34, 230, 289. maddeleri mahkeme kararlarının gerekçeli olması ve Yargıtay denetimine uygun şekilde açıklanması gerektiğini düzenlemektedir.

(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/3429 E. , 2020/7635 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında denetim süresi içerisinde işlediği ihbara konu İstanbul 83. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/143 Esas 2014/348 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK"nın 106/1 maddesinde düzenlenen tehdit suçuna ilişkin olması ve bu suçun uzlaşma kapsamında buluduğunun anlaşılması karşısında; Mahkemesince, 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanık hakkındaki hükmün açıklanıp açıklanamayacağının gözetilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Anayasanın 141, CMK’nın 34, 230, 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirebilmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler, mevcut delillerin irdelenmesi ve kanıtlarla sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği gözetilmeden gerekçesiz hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.