Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2960 Esas 2019/5110 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2960
Karar No: 2019/5110
Karar Tarihi: 12.11.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2960 Esas 2019/5110 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/2960 E.  ,  2019/5110 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalı ... yönünden sıfat yokluğu nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalılardan ..."un lehdar, diğer davalı ..."ın asıl borçlu olarak gözüktüğü iki adet bonoda davacının kefil olarak imzasının bulunduğunu, davacının hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığını, davalıların davacının bu durumundan yararlanarak, davacıya bu bonoları imzalattığını ileri sürerek, davacının icra takiplerine dayanak teşkil eden bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, davacının senetlerin düzenleme tarihinde temyiz kudretinin ve fiil ehliyetinin bulunmadığının Adli Tıp Kurumu raporuyla belirlendiği, senetlerde kefil olarak imzası bulunan davacının lehdar davalı ..."a karşı sorumlu olmayacağı, diğer davalı ..."ın ise asıl borçlu olmasından dolayı pasif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... Hakkındaki davanın sıfat yokluğundan reddine, davalı ..."a yönelik davanın kabulü ile davaya konu senetlerden dolayı davacının bu davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2013/16004 esas ve 2014/1777 karar sayılı ve 22.01.2014 tarihli kararı ile; “Davacının akıl hastalığı sebebiyle fiil ehliyetinin bulunmadığı Adli Tıp Kurumu raporuyla saptanmış olduğundan ve bu durumda bizzat kendisinin dava açma ehliyeti de bulunmadığından davacıya vasi tayini ile vasinin davaya devam edip etmeyeceği konusunda beyanı alındıktan ve aktif dava ehliyeti ile ilgili dava şartı yerine getirildikten sonra işin esasına girilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece davacının dosya temyiz incelemesinde iken öldüğünün anlaşılması üzerine mirasçılarının davaya devam etmeleri yeterli görülmüş ve bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ... yönünden bonoların düzenleme tarihi itibariyle davacının fiil ehliyetine sahip olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının, dava konusu iki adet bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, diğer davalı ... yönünden davalının da davacılar murisi ile birlikte davaya konu bonoların borçlusu olması nedeniyle davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı dava dosyası temyiz incelemesinde iken 21/08/2013 tarihinde ölmüş olup, bunun anlaşılması nedeniyle mahkemece davacıya vasi tayini yaptırılmamış ve davacının veraset ilamında yer alan bütün mirasçıları davacı olarak davaya devam etmiştir. Ancak mirasçı ... bu davada aynı zamanda davalı da olduğundan menfaat çatışması nedeniyle davaya bu şekilde devam edilemez. Bu nedenle davacı terekesine mümessil tayin ettirilerek, mümessilin katılımıyla davaya devam edilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmayarak açıklanan şekilde işlem yapılması doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden ..."a iadesine, 12/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.