Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile evlenmek niyeti ile ortak hayat kurmak amacıyla açtırdıkları müşterek hesaptan davalının kendi hesabına geçirdiği 27.687,00 TL"nin tahsili amacıyla yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın reddi cihetine gidilmiş, hükmün davacı vekilince temyizi üzerine; Dairemizin 09.04.2013 tarih ve 2013/4188 Esas- 2013/6017 Karar sayılı ilamı ile ".. . Dava; müşterek hesapta bulunan paranın tamamının davalı tarafından çekildiği ileri sürülerek paranın tahsili için açılan alacak davasıdır. Taraflar müşterek hesaptaki para üzerinde yarı yarıya hak sahibidir. Taraflardan biri müşterek hesaptaki payından fazlasını çekmişse, fazlası için diğer hesap sahibine karşı sorumludur. Bu sorumluluk diğer hesap sahibinin vekili gibi hareket etmesine dayanır. Yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında, davanın müşterek hesaptaki para üzerinde yarı yarıya hak sahibi oldukları gözönüne alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.", gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyulmuş, yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının kısmen kabulü ile Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün 2010/1125 Esas sayılı dosyası yönünden davalının itirazının 15.755.00 TL yönünden iptali ile bu miktar üzerinden takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulmakla birlikte, bozma gereğince yeterli inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Taraflar, müşterek hesaptaki para üzerinde yarı yarıya hak sahibidirler. Taraflardan biri müşterek hesaptaki payından fazlasını çekmişse, fazlası için diğer hesap sahibine karşı sorumludur. Ne var ki, dosya içerisine sunulan banka dökümanlarından müşterek hesaptaki paranın bir kısmının da davacı tarafından değişik tarihlerde çekildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu husus gözetilerek, alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda davalının sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi gerekmektedir. Yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.