Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4297
Karar No: 2016/1539
Karar Tarihi: 16.02.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/4297 Esas 2016/1539 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalıların temyiz itirazı üzerine yapılan incelemede, asıl ve birleşen davada şirketin feshine karar verildiği anlaşılmıştır. Ancak TTK'nın 636/3 maddesi gereği, haklı sebeplerin varlığı halinde her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebileceği, mahkemece, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer çözüme hükmedebileceği belirtilmiştir. Bu takdir hakkının somut olayın özellikleri, dosya kapsamı ve mevcut delil durumu değerlendirilerek kullanılması gerektiği belirtilmiştir. Kararın bu nedenle bozulması ve alternatif çözüm yollarının mevcut dosya kapsamı, delil durumu ve somut olayın özelliklerine göre değerlendirilerek tartışılarak, neticesine göre yeniden hüküm verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 636/3 maddesi, haklı sebeplerin varlığı halinde her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkemece, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer çözüme hükmedebilir hükmünü haiz olup, mahkemece bu takdir hakkının somut olayın özellikleri, dosya kapsamı ve mevcut delil durumu değerlendirilerek kullanılması gerekir.
11. Hukuk Dairesi         2015/4297 E.  ,  2016/1539 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.12.2014 tarih ve 2014/132-20174/620 sayılı bozmaya uyularak verilen kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16.02.2016 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili asıl ve birleşen davasında, müvekkilinin davalı şirketin iki ortağından birisi olduğunu, davalı gerçek kişinin anasözleşme ile şirket müdürü olarak atandığını, ancak şirket sermayesini amacına uygun kullanmadığını, şirketle ilgili olmayan kişilere ödeme yaptığını, şirket defterlerini usulüne uygun tutmadığını, faaliyetlerini durduğunu ve şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek, davalı şirketin feshini, şirkete kayyum atanmasını, 1.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, şirketin faaliyetlerinin durmasına davacının neden olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve dosya kapsamına göre, tarafların ortaklıktan çıkmak istemediklerini ve şirketle devam etmeyeceklerini belirttiği, fesih için haklı nedenlerin oluştuğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, şirketin feshine, tasfiye memuru atanmasına, diğer istemlerin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava, limited şirketin feshi istemine ilişkin olup, Dairemizin ilamında karar tarihinden sonra yürürlüğe giren TTK"nın 573/1 maddesi uyarınca limited şirketlerin tek ortaklı olarak tüzel kişiliğini ve ticari hayatlarını sürdürmelerinin mümkün hale geldiği, aynı Kanun"un 636/3. maddesi hükmüne göre haklı sebeplerin varlığında, her ortağın mahkemeden şirketin feshini isteyebileceği, mahkemece istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer çözüme hükmedebileceğinin düzenlendiği, anılan kanun hükmünün değerlendirilmesi gerektiğine işaret olunarak karar bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmuş, davacı taraf şirketten çıkmak istemediklerini belirtmiş, davalı taraf ise herhangi bir açıklamada bulunmadığı halde, mahkemece hem davacının hem de davalının şirketten ayrılmak istemediğini beyan ettiği gerekçesiyle, davalı şirketin feshine karar verilmiştir. Oysa, 6102 Sayılı TTK"nın 636/3 maddesi, haklı sebeplerin varlığı halinde her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir, mahkemece, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer çözüme hükmedebilir hükmünü haiz olup, mahkemece bu takdir hakkının somut olayın özellikleri, dosya kapsamı ve mevcut delil durumu değerlendirilerek kullanılması gerekir. Sırf, tarafların ortaklıktan çıkmak istemediğini beyan ettikleri gerekçesiyle, şirketin feshine karar verilmesi durumunda, yukarıda bahsi geçen bozma ilamı gereğinin yerine getirildiğinden bahsetmek mümkün değildir.
    Bu itibarla, mahkemece Dairemizin bozma ilamında işaret olunduğu üzere 6102 Sayılı TTK"nın 636/3 maddesinde bahsi geçen fesih yerine alternatif çözüm yollarının, mevcut dosya kapsamı, delil durumu ve somut olayın özelliklerine göre değerlendirilip tartışılarak, neticesine göre karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi