19. Hukuk Dairesi 2015/3790 E. , 2015/16015 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, Yunan vatandaşı olan müvekkilinin ,davalı şirketin Türkiye"de üretmekte olduğu ürünlerin ... ve komşu ülkelerde pazarlama ve satışı konusunda, davalı şirket ile 2000 yılında varılan anlaşma çerçevesinde söz konusu bölgede tek satıcı olarak atanıp ürünlerin tanıtım, pazarlama ve satışını gerçekleştirdiğini, 2005 yılında 3 yıl için imzalanan sözleşmenin aynı şartlarla uzatıldığını ancak davalı tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin sözleşmenin feshedildiğini, oysa sözleşmeyi fesih etmek isteyen tarafın sözleşmenin bitim tarihinden 3 ay önce yazılı bir bildirim göndermesi gerektiğini, davalının takriben 12 yıl boyunca müvekkili tarafından kendisine kazandırılan müşteri portföyünden halen yararlanarak kazanç sağladığını, müvekkilinin tanıtım ve reklam faaliyetleri yapmış olduğunu, haksız fesih nedeniyle manevi olarak zarar gördüğünü ileri sürerek, 111.294,38 Euro portföy tazminatının, 44.800 Euro tanıtım ve promosyon giderinin ve 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yabancı ülke vatandaşı olan davacının MÖHUK"un 48 maddesi uyarınca teminat yatırma zorunluluğunun bulunduğunu, bu zorunluluğun yerine getirilmemesi halinde davanın usulden reddi gerektiğini, davacının isteminin dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını, sözleşme kapsamına uygun olarak verilen süre doğrultusunda fesih ihbarının yapıldığını, davacının müvekkilinden alacağı olmadığını, müvekkilinin davacıya reklam ve promosyon konusunda harcama yapma yetkisi vermediğini, davacının taleplerinin aradaki sözleşmenin 8. maddesine aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının yabancı uyruklu Yunan vatandaşı olması halinde Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki 2675 sayılı kanunun 32. maddesi gereğince Türk Mahkemesinde dava açan yabancı gerçek ve tüzel kişilerin yargılama giderleri ile karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda olduğu, mütekabiliyet esasına göre davacının teminat göstermekten muaf olmadığı, mahkemece belirlenen teminatın yatırılması için verilen kesin sürede teminatın yatırılmadığı, teminat yatırılmasının davanın görülebilmesinin ön koşulu olduğu ve kesin süre içinde belirtilen teminatın yatırılmadığı gerekçesi ile, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.