11. Hukuk Dairesi 2015/4442 E. , 2016/1538 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
.
Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/12/2014 tarih ve 2014/591-2014/688 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16/02/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl ve birleşen davada davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında noterde hisse devri sözleşmesi imzalandığını ancak davalının ortağı olduğu limited şirketin diğer hissedarlarının müvekkilinin ortaklığını onaylamaması nedeniyle devrin gerçekleşmediğini, hisse devri için teminat amacıyla davalıya verilen senedin haksız yere icra takibine konu edildiğini ileri sürerek takibin ve takip konusu senedin iptalini ve %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise noter senedi imzalanması ile birlikte davacıya verilen 30.000,00 TL hisse devri bedelinin iadesini talep etmiştir.
Davalı vekili, senedin teminat senedi olmadığını, davacıdan 30.000,00 TL almadığını savunarak esas ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında 13.11.2006 tarihli hisse devir sözleşmesi tanzim edildiği, 30.000 TL"nin nakden alındığının açıklandığı, hisse devri uyarınca 25.000 Euro bedelli senedin teminat amacıyla verildiği, 9.000 TL"nin davalıya icra baskısı altında ödendiği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, 25.000 Euro bedelli senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, 9.000 TL"nin davalıdan tahsiline, kötüniyet tazminatı talebinin reddine, birleşen davanın kabulüne, 30.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Davacı taraf, davalı ile limited şirket hisse devir sözleşmesi yapıldığını, diğer ortakların devre muvafakat etmemesi nedeniyle devrin gerçekleşmediğini ileri sürerek, asıl davada 25.000 Euro bono yönünden borçlu olmadığının tespitini, icra baskısı altında ödenen 9.000 TL"nin tahsilini, birleşen davada ise noter devir senedine göre ödenen 30.000 TL"nin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı taraf hükümden önce ticaret sicil gazetesi ibraz etmiş, anılan gazetede 30.10.2014 tarihinde payın.... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/313-2014/252 E. K. sayılı ilamına göre davacı adına tescil edildiği belirtilmiş, davalı tarafından temyiz aşamasında ibraz edilen ilamda ise ... tarafından şirket aleyhine hisselerin ..."a devrinin tespiti, pay defterine kaydedilmesine dair dava açıldığı, mahkemece davanın kabul edildiği, hükmün temyiz edilmeyerek 20.10.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, mahkemece yukarıda bahsi geçen dava dosyası incelenerek, anılan ilam ile işbu davadaki talepler birarada değerlendirilerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2-Bozma neden ve şekline göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıya iadesine, 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.