Esas No: 1993/3535
Karar No: 1995/4616
Karar Tarihi: 19.10.1995
Danıştay 10. Daire 1993/3535 Esas 1995/4616 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Avustralya uyruklu bir kişi, Hristiyanlık propagandası yaptığı gerekçesiyle ikamet izni verilmeden Türkiye'den sınır dışı edilmiştir. Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un 19. maddesi gereği, İçişleri Bakanlığı tarafından güvenliğe ve idari icaplara aykırı görülen yabancılar, belirlenecek bir süre içinde Türkiye'den çıkma çağrısı alacaklardır. Aynı zamanda, yasanın 7/B maddesi uyarınca, Türk adetleri ya da siyasi gerekliliklerle tanımlanamayan veya faaliyette bulunan yabancılara ikamet belgesi verilmeyecektir. Pasaport Kanunu'nun 8/5 maddesi gereği, kamu düzenini bozmak niyetinde olan veya buna katılmak isteyenlere kısıtlama getirilmiştir. Bu nedenle, Avustralya uyruklu kişinin sınırdışı edilmesi, mevzuata aykırılık olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Daire : ONUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1995
Karar No : 4616
Esas Yılı : 1993
Esas No : 3535
Karar Tarihi : 19/10/995
HRİSTİYANLIK PROPAGANDASI YAPTIĞI BELİRLENEN YABANCI UYRUKLU KİŞİNİN İKAMET İZNİ VERİLMEYİP, SINIR DIŞI EDİLMESİNDE MEVZUATA AYKIRILIK OLMADIĞI HK.
Yabancı uyruklu olan davacının sınırdışı edilmesine ilişkin işlemi, açılan dava sonunda iptal eden ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
1991 yılında Türkiye'ye gelerek Türkçe kurslarına başlayan Avustralya uyruklu davacı, Hristiyanlık Propagandası yaptığından bahisle ikamet tezkeresinin iptaliyle, Türkiye'ye girmesi yasak kişiler kapsamında alınması ve sınırdışı edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
Açılan bu dava sonucunda, ...İdare Mahkemesince, dava dosyasının incelenmesinden, davacının Hristiyanlık Propagandası yapmaya yönelik bazı kitap, broşürü bir Türk vatandaşına vermek dışında bir eylemde bulunmadığı, bu eylemin ise suç sayılmayarak hakkında Cumhuriyet Savcılığınca takipsizlik kararı verildiğinin anlaşıldığı, bu halde davacının suç sayılmayan eylemi nedeniyle Pasaport Kanunu ile Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun hükümlerine aykırı davrandığından sözedilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, yerinde olmadığı iddiasıyla anılan idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanunun 19.maddesinde, İçişleri Bakanlığınca memlekette kalması umumi güvenliğe ve idari icaplara aykırı sayılan yabancıların verilecek müddet zarfında Türkiye'den çıkmağa davet olunacağı, bu müddetin sonunda Türkiye'yi terketmiyenlerin sınırdışı edilebileceği öngörülmüş, aynı yasanın 7/B maddesinde ise Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla tarif edilemeyecek durumda olan veya faaliyette bulunan yabancılara ikamet tezkeresi verilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Diğer yandan, 5682 sayılı Pasaport Kanunun 8/5 maddesinde ise, Türkiye Cumhuriyetinin emniyetini ve umumi nizamını bozmak niyetiyle veya bozmak isteyenlere ve bozanlara iştirak veya yardım etmek maksadıyla geldikleri sezilenlere Türkiye'ye girmeleri memnu kimseler arasında sayılmıştır.
Aktarılan yasa hükümlerinde yer alan, siyasi ve idari icaplara aykırı hareket örf ve adetle yahut siyasi icabatla telif edilemeyerek durum, kamu düzenini bozmak niyeti, kamu düzenini bozanlara katılmak yada yardım etmek amacıyla geldiğinin sezilmesi gibi tanımlamalarla idareye yurda girişine izin verilecek veya yurtta kalmasına izin verilecek yabancılarla ilgili olarak karar almak konusunda geniş takdir yetkisi tanındığı açıktır. Kaldıki temyize konu mahkeme kararında belirtilenin aksine, yabancı uyruklu şahsın ikamet tezkeresinin iptalini, sınırdışı edilmesini ve yurda girişinin yasaklanmasını gerektiren durumların mutlaka suç niteliği taşıması ve bunun yargı kararıyla belirlenmiş olması zorunluğu bulunmamaktadır. Bu haliyle, idareye tanınan takdir yetkisi, yabancılar hukuku açısından dikkate alındığında, devletin hükümranlık haklarının doğal sonucu olup; komu düzeninin korunması amaçlanmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, Avustralya uyruklu davacının, yanında bulunan İsviçre uyruklu bir başka şahısla birlikte bir Türk Vatandaşına hristiyanlık propagandası yapmaya yönelik kitap ve broşür götürürken yakalandığı, aynı dönemde yurt içinde birden çok bölgede aynı nitelikte eylemler de bulunulduğu ve davacıyla birlikte oniki yabancı
uyruklu şahıs hakkında sınırdışı etme kararının alındığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar, davacının eylemiyle ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığınca takipsizlik kararı verilmişse de yukarıda açıklandığı üzere, ilgilinin fiilinin suç niteliği taşıması ya da bu eylemin yargı kararıyla belirlenmiş olması zorunlu bulunmadığından, davacının ikamet tezkeresinin iptal edilip sınırdışı edilmesinde ve Türkiye'ye girmesi yasak kişiler kapsamına alınmasında, kamu düzeninin korunması amacına ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalınan temyiz isteminin kabulüne, ... İdare Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.