1. Hukuk Dairesi 2020/1443 E. , 2021/1572 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, Düzce ilinde meydana gelen iki ayrı deprem neticesinde evleri yıkılan veya ağır hasar görenlerin yapılan kalıcı konutlardan hak sahibi yapıldıklarını, bu kapsamda davalının da üzerindeki bina depremde yıkılan, 212 ada 22 parsel sayılı taşınmazın hissedarı olduğunu gösteren 1975 tarihli tapu belgesi ile idareye başvurmasının ardından 101 ada 1 parselde bulunan 12 numaralı bağımsız bölümün idarece davalıya teslim edildiğini, ancak davalının 22 parsel sayılı taşınmazdaki payını 4/7/1994 tarihinde satış suretiyle temlik ettiğinin anlaşılması ile hak sahipliğinin iptal edildiğini belirterek, 12 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili talep etmiştir.
Davalı, hak sahipliğinin iptali kararının yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazın davalı ... aleyhine açılan dava neticesinde ... isimli şahıs adına tescil edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, Dairece; "HMK"nun 125. maddesi hükmü gereği davacının dilerse davayı temlik alana yöneltebileceği, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebileceği, bu nedenle davacıya tercih hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılamada davacının seçimlilik hakkını tazminat olarak kullanması üzerine mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, bu kez Dairece "...davalının yanıltıcı belge ile çekişmeli taşınmazı edindiği, bu nedenle iyi niyetli olmadığının açık olduğu, ...bozmadan sonraki ıslah geçerli olmayacağından davacının tercih hakkını kullandığı değer (75.000 TL) üzerinden davalının taşınmaz için ödediği bedelin (14.521 TL) güncellenmeden ödediği miktar kadar düşülmesi suretiyle belirlenecek alacağın hüküm altına alınması gerektiği" gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama aşamasında davalı ..."nun ölümü ve mirasçılarının mirası reddetmesi nedeniyle, terekeye tasfiye memuru atanarak davaya devam edilmek suretiyle 60.479 TL tazminatın davalının terekesinden tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı ölü ... terekesini temsilen tasfiye memuru ... tarafından süresinde adli yardım talepli temyiz olmakla; Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Bilindiği üzere; adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK"nin 334. - 340. maddelerinde düzenlenmiş olup aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay"a yapılabilir ve HMK"nin 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebilir.
Somut olay ve mevcut delillere göre adli yardım talebinde bulunan davalı ... terekesi adına tasfiye memuru olup, terekenin borca batık olduğu dikkate alındığında talep yerinde görülmekle ... terekesi adına tereke tasfiye memurunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek, işin esasının incelenmesine geçildi;
Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca işlem yapılarak karar verilmiş olmasına ve özellikle 4721 sayılı TMK"nun 612/1 maddesi gereğince, ölen davalının terekesi iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ise de, 2004 sayılı İİK"nun "iflasın hukuki neticeleri" başlıklı yedinci babı kapsamında yer alan "Hukuk davalarının tatili" kenar başlıklı 194. maddesinin müflislere yönelik bir düzenleme olduğu gözetilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı tereke temsilcisinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.781,57. TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 18/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.