23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10011 Karar No: 2016/8472 Karar Tarihi: 03.10.2016
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10011 Esas 2016/8472 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, sahte bir çeki kullanarak nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlemiştir. Mahkeme, sanığa 10 ay hapis ve 7,500TL adli para cezası ile TCK'nın 204/1, 62/1 ve 53/1 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası vermiştir. Ancak sanık müdafiinin temyiz itirazları sonucunda yargılama eksikliği olduğu tespit edilmiştir. Mahkeme, mağdurun çek borcunun önceden doğan borca mı karşılık verildiğinin açıklığa kavuşturulmadan karar verildiği için ilk suç yönünden hükmü bozmuştur. Ayrıca, sanığın adli sicil kaydındaki önceki hükümlülüklerin silinme koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılmadan verilen hüküm de yanlıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şunlardır: TCK'nın 158/1-f, 168/1, 62/1, 52/2-4, 53/1, 204/1, 62/1, 53/1 ve CYY'nın 231. maddesi.
23. Ceza Dairesi 2015/10011 E. , 2016/8472 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : TCK"nın 158/1-f, 168/1, 62/1, 52/2-4, 53/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 7.500 TL adli para cezası, TCK"nın 204/1, 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde sanık, mağdur ... ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle tamamen sahte olarak tanzim edilmiş 10.02.2011 keşide tarihli, 12.500 TL bedelli çeki vermek suretiyle banka veya kredi kurumlarını araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan olayda; 1)Sanığın nitelikli dolandırıcılık eylemi yönünden, mağdur vekilinin 13/04/2012 tarihli şikayet dilekçesinde suça konu çekin borcuna karşılık sanık tarafından verildiğini beyan etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; mağdura suça konu çekin önceden doğan borca karşılık verilip verilmediği ayrıntılı olarak açıklattırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi, 2)Sanığın her iki eylemi yönünden ise; adli sicil kaydındaki önceki hükümlülüklerin silinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılıp sonucuna göre CYY"nın 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan yazılı biçimde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.