Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/21344 Esas 2017/4521 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/21344
Karar No: 2017/4521
Karar Tarihi: ...06.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/21344 Esas 2017/4521 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/21344 E.  ,  2017/4521 K.

    "İçtihat Metni"




    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vs. vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ..., Orman İdaresi vekili Avukat ... ... ... ... ve ... ... vs. vekili Avukat ... .... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 273 parsel sayılı 48.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tamamı ... pay kabul edilerek eşit paylarla davalı (... evlatları) ... ve ... ile ... Akdeniz adlarına 1995 yılında hükmen tescil edilmiş, bilahare ifraz sonucunda 887, 888, 889 parsellere ayrılmıştır. Davacılar ... ve arkadaşları satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 888 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun .../.... maddesinde "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." hükmü getirilmiştir. Somut olayda; dosya kapsamından kadastro tespitinin 1963 yılında yapıldığı, tespite itiraz sonucu hükmen 1995 yılında davalılar adına tescil edildiği; davacıların ise taşınmazı 1975 yılında davalıların murisinden satın aldıkları iddiası ile dava açtıkları anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla davacılar tespitten önceki bir hakka dayanmayıp, aksine tespit tarihinden sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmışlardır. Bu durumda 3402 sayılı Yasa"nın .../... maddesinde öngörülen ... yıllık sürenin uygulama olanağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece davanın esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken davanın nitelendirilmesinde hataya düşülerek usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de dava usulden reddedilmesi halinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin .... maddesinin .... fıkrası gereğince maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, gerekçeye uymayacak şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi dahi isabetsiz olup, temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen ....350,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacılara verilmesine,
    peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, ....06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.