19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5484 Karar No: 2015/15991 Karar Tarihi: 02.12.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/5484 Esas 2015/15991 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı şirket, davalı şirketten aldığı 15.500 kg PVC'li malın içinde kalsit kükürt ve benzeri değersiz maddeler olduğunu tespit etmiş ve davalı şirkete ihtarname göndererek malın iadesini talep etmiştir. Ancak davalı şirket ihtarnameye olumsuz cevap vermiş ve dava açılmıştır. Mahkeme davacının ürünü ayıplı haliyle kabul ettiği gerekçesiyle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına karar vermiş ve davanın reddine hükmetmiştir. Kararın kanun maddeleri arasında Türk Borçlar Kanunu'nun 219. maddesi yer almaktadır. Bu maddeye göre, ayıplı malın ihbarı belirli bir süre içinde yapılmazsa hak düşürücü etkisi doğar.
19. Hukuk Dairesi 2015/5484 E. , 2015/15991 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 11/12/2014 NUMARASI : 2014/730-2014/612
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirket tarafından 06.06.2014 tarih, 124 sayılı kararı ile menşei Çin Cumhuriyeti olan 15.500 kg "PVC" malın müvekkili şirkete gümrükte devrildiğini, bu iş ile ilgili 02.06.2014 tarih ve 852037 sayılı fatura tanzim edildiğini, gümrükten çıkan malın konteynır olarak müvekkili şirkete ulaştığını, konteynırın açılması sonucunda içinde PVC bulunmadığı konusunda şüphelenildiğini ve A..Kimya Sanayi Tic. AŞ"nin labaratuvar mühendisi tarafından numunelerin test edilerek kalsit kükürt ve benzeri değersiz mal olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine 06.08.2014 tarih ve 6607 yevmiye numaralı noter ihtarnamesi ve ekindeki 01.07.2014 tarihli iade faturasının davalıya gönderildiğini, ancak davalının ihtarnameye olumsuz cevap verdiğini, davalının ayıplı çıkan mal nedeniyle sorumlu olduğunu ileri sürerek, toplam 32.515,09 TL"nin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının yasal süre içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığı ürünü ayıplı hali ile kabul ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 02.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.