14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/8709 Karar No: 2015/1295 Karar Tarihi: 09.02.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/8709 Esas 2015/1295 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/8709 E. , 2015/1295 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.07.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kök parselin ihyası ya da tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2012/5529 Esas 2012/15533 Karar sayılı ilamıyla “...mahallinde yapılan uygulama neticesinde teknik bilirkişinin çekişme konusu taşınmazın tescil harici alandan ihdas edilerek ... Belediyesi adına tecil edildiğini, halbuki ihdas edilen alanda kapanmış yol bulunmadığını bildirdiği, ne var ki çekişme konusu 991 nolu kök parselin imar uygulamasından önceki vasfının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmadığı, öte yandan, çekişme konusu yerin Belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususu üzerinde de durulmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca; yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, tarafların bu konuda gösterdikleri tüm delillerin toplanması, soruşturma eksiksiz tamamlanarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir....” gerekçesi ile karar bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, hakim değişikliği nedeni ile önceki tutanaklar okundu şeklinde bir cümle ile hakim değişikliği tutanağa yazılıp yargılama kaldığı yerden sürdürülüyor ise de, keşfin yapılması, tanıkların dinlenmesi, bilirkişi raporlarının denetlenmesi gibi önceden toplanan delillerle yorum ve değerlendirmede zorluklarla karşılaşılacağı, usul hükümleri ve ekonomisi gereğince yeniden aynı delillerin toplanması imkanı olmadığı, davayı tarafların hazırlaması ilkesi gereğince yeniden delil istenmesinin de mümkün olmadığı, yoğun iş yükü ve çalışma süreci altında adil yargılama süresini de geçmemek üzere yargılamayı hızlandırarak değerlendirme yapılıp, tarafsızlık ilkesi de korunularak toplanan deliller değerlendirilerek davanın reddi sonucuna ulaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş olmakla bozma gereklerinin aynen yerine getirilmesi zorunlu olup, bu durum usuli kazanılmış hakkın bir gereğidir. Kaldı ki imar parsellerinin hukuki dayanağını teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilip kesinleşmesi ile imar parsellerinin TMK"nın 1025. maddesinde öngörülen yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Buna göre kadastrol parsellerin gittileri olan imar çap kayıtlarının iptal edilip eski kadastrol parsellerin geometrik ve mülkiyet durumunun yeniden ihyasına karar verilmesi gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamına aykırı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.