Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/15596 Esas 2016/1191 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15596
Karar No: 2016/1191
Karar Tarihi: 08.02.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/15596 Esas 2016/1191 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/15596 E.  ,  2016/1191 K.
"İçtihat Metni"


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada Kayseri 2. Asliye Hukuk, Kayseri 3. Tüketici ile Kayseri Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerginin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava vekâlet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, vekâlet sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağına ilişkin davanın 6502 sayılı Kanun kapsamında çözülmesi gerektiği ve tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Tüketici Mahkemesince, davaya konu olan icra takip dosyalarına ilişkin borç ilişkisinin ticari mahiyette olduğu ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava niteliği taşımadığı ve davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile de nispi ticari davaya ilişkin düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de "Tüketici işlemi", "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda davacı, davalı ile arasında vekâlet sözleşmesi bulunduğunu, ancak haklı bir sebep olmaksızın avukatlıktan azledildiğini ileri sürerek, vekâlet ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda tanımı yapılan tüketici durumunda olduğundan, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Kanunun 2, 3 ve 73. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Kayseri 3. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.