6. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7541 Karar No: 2015/10780 Karar Tarihi: 07.12.2015
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/7541 Esas 2015/10780 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen tazminat davasında, kiralama sözleşmesine dayanarak talep edilen cayma tazminatının sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi istenmiştir. Mahkeme dosya üzerinden inceleme yaptıktan sonra sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğuna karar vererek görevsizlik kararı vermiştir. Ancak davalı vekili tarafından temyiz edilen kararda, uyuşmazlığın kaynağının cayma tazminatı ve hizmet bedeli sözleşmesi olduğu ileri sürülerek mahkemenin görevinin belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle, mahkemece davalıya savunma hakkı tanınmadan yapılan inceleme sonucu verilen kararın hükümsüz olduğu ifade edilmiştir. Temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri HMK'nun 27. Maddesi, T.C. Anayasa'nın 36. Maddesi ve HUMK'nın 428. Maddesidir.
6. Hukuk Dairesi 2015/7541 E. , 2015/10780 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 08/04/2015 NUMARASI : 2015/242-2015/13
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiralama sözleşmesi gereğince verilen 73.160 USD cayma tazminatının sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece dosya üzerinden inceleme yapılarak sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı K. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir. HMK.nun hukuki dinlenilme hakkı başlıklı 27. Maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda Hakim, kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadın hüküm verilememesi, Anayasanın 36. Maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin, doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da en önemli unsurudur. Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasa"nın 36. Maddesi ile 6100 sayılı HMK.nun 27. Maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Olayda temyiz eden davalı vekili temyiz dilekçesinde uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanmadığını, uyuşmazlığın kaynağının cayma tazminatı ve hizmet bedeli sözleşmesi olduğunu ileri sürmekle mahkemenin görevinin belirlenmesi yargılamayı gerektiren çekişmeli bir hale gelmiştir. Bu nedenlerle, mahkemece davalıya usulun uygun duruşma günü tebliğ edilip savunma hakkı tanınmadan duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu yazılı şekilde görevsizlik karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 07/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.