8. Hukuk Dairesi 2019/216 E. , 2019/1659 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla)
DAVA TÜRÜ : Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın usulden reddine dair kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 22.10.2018 tarihli ve 2017/7935 Esas, 2018/17697 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... dava dilekçesinde, amcası ... ..."nın davalı ..."i evlat edindiğini amcasının ölümünden sonra veraset ilamı almak için açtıkları dava ile öğrendiklerini, evlat edinme sözleşmesinden üç ay sonra amcasının öldüğü, amcasının sözleşme yapıldığı tarih itibari ile akıl sağlığının yerinde olmadığı, mahkemenin izin kararından önce noterde sözleşme yapıldığı ve davanın açıldığı gün karar verildiğini ileri sürerek evlatlık ilişkisinin kaldırılması istenmiştir.
Mahkemece, evlat edinme işleminden itibaren beş yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın usulden reddine dair karar davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen onama kararının davacı tarafından düzeltilmesi istenildiğinden dosya yeniden incelenmiştir.
Dava, evlat edinen ... ..."nın kardeşi ..."nin kızı ... tarafından açılan 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 318. maddesi kapsamında evlatlık ilişkisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
Evlatlık ilişkisi, genel olarak, evlat edinen ile evlatlık arasında mahkeme kararı ile kurulan yapay soybağını ifade etmek için kullanılan hukuki bir terimdir. Dolayısıyla, evlatlık ilişkisinin kurulması (evlat edinme), sonradan hukuk düzenince tanınan bir soybağı kurma yoludur. [Akıntürk, Turgut, Türk Medeni Hukuku Yeni Medeni Kanuna Uyarlanmış Aile Hukuku, İkinci Cilt, Yenilenmiş 9. Bası, Beta Basım Yayım Dağıtım AŞ, ..., Mayıs, 2004, s.359; Koç, Evren (İÜHFM C. LXXIII, S. 1, 364 s. 363-388, 2015 )]
4721 sayılı TMK sisteminde, Mahkeme kararı ile kurulmuş olan bir evlatlık ilişkisi, ancak, 317 ve 318. maddelerde düzenlenmiş olan sebeplerin varlığı halinde, belirli kişilerin ikame edeceği evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası ile kaldırılabilir. Dolayısıyla, TMK uyarınca (belirli şartların varlığı halinde) kurulmuş ve (soybağı vb) hükümlerini doğurmuş olan bir evlatlık ilişkisi, ancak Kanun’da sayılan istisnai ve sınırlı sayıda sayılmış (numerus clausus) hallerde tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılabilecektir. (Koç, Evren a.g.e., sh. 382 ) Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası, bozucu yenilik doğuran bir davadır.
TMK"nin 318. maddesi gereği; evlât edinmenin esasa ilişkin diğer noksanlıklardan biriyle sakat olması halinde, Cumhuriyet savcısı veya her ilgilinin evlâtlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebileceği, noksanlıkların bu arada ortadan kalkmış veya sadece usule ilişkin olup ilişkinin kaldırılmasının evlâtlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, evlatlık ilişkisinin kaldırılması yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir. Aynı kanunun "Hak düşürücü süre" başlıklı 319.maddesinde ise; "Dava hakkının, evlâtlık ilişkisinin kaldırılması sebebinin öğrenilmesinden başlayarak bir yıl "ve her hâlde evlât edinme işleminin üzerinden beş yıl"…) geçmekle düşeceğine dair düzenlemenin “…ve her hâlde evlât edinme işleminin üzerinden beş yıl…” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 27.12.2012 tarihli ve 2012/35 Esas, 2012/203 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiş, iptal kararı, 12/7/2013 tarihli 28705 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış; İptal Kararı Resmi Gazete’de yayımlandığı 12/7/2013 tarihinden başlayarak altı ay sonra yani 13.01.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra, 01.12.2015 tarihinde açılan evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasında artık her hâlde evlât edinme işleminin üzerinden beş yıl geçmiş olmasına dair hak düşürücü süre sözkonusu değildir. O halde mahkemece, işin esasına girilerek evlat edinme sözleşme tarihi olan 04.05.1998 tarihi itibari ile evlat edinen ... ..."nın akıl sağlığı yerinde olmadığı ileri sürüldüğüne göre bu iddiaya dair tarafların gösterecekleri tüm delillerin toplanılması, tanık deliline dayanılmış ise tanıklardan bu yönde açıklayıcı, doyurucu somut bilgiler alınması, varsa ehliyetsiz olduğu iddia edilen ... ..."ya ait doktor raporları, hasta gözlem (müşahede) kağıtları, film grafikleri ve reçetelerin eksiksiz getirtilmesi ve evlat edinme sözleşmesi tarihinde hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Kurulundan rapor alınması, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, davanın "hak düşürücü süre geçtiğinden" bahisle usulden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerektiği anlaşıldığından onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 22.10.2018 tarihli ve 2017/7935 Esas, 2018/17697 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 Sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 19.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.