17. Ceza Dairesi 2019/9011 E. , 2020/684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde, olay günü kolluk kuvvetleri tarafından şüphe üzerine durdurulan sanığın aracında çok sayıda malzemenin ele geçirildiği ve kolluk kuvvetleri tarafından müştekiye ait olabileceğinin değerlendirildiği ve malzemelerin müştekiye teşhis ettirildikten sonra teslim edildiği, bu nedenle somut olayda, hırsızlık etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşulları oluşmadığı halde, mala zarar veme suçundan kurulan hükümde ise müştekinin zararının miktarını belirtmemesine karşın sanık müdafiinin, PTT aracılığıyla müşteki adına 170,00 TL parayı havale ettiklerine dair dilekçesi ile 25.03.2013 tarihli PTT ödeme belgesi fotokopisinin dosya arasına alınmış olması karşısında; öncelikle anılan havalenin müştekiye teslim edilip edilmediği hususunun araştırılması, havaleye konu paranın müştekiye ödenmesi halinde sanığın kısmi ödeme yapıp yapmadığı, yapmış ise müştekiye kovuşturma aşamasında gerçekleşen kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası olup olmadığı sorularak sonucuna göre sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama imkanının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından;kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık gösterdiği kabul edilen sanık hakkında uygulama maddesinin TCK’nun 168/2 maddesi yerine, 168/1 olarak yanlış yazılması mahallinde düzeltilebileceğinden; Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekinin kolluk beyanına göre, eylemin 12.00-17.45 aralığında meydana geldiği ve bu suretle mevcut delil durumuna göre, eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği halde, 5237 sayılı TCK"nun 116/4. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2- T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından konut dokunulmazlığını ihlal suçu ile ilişkin bölümden “116/4” ibaresinin çıkartılıp yerine “116/1” ibaresinin eklenmesi ve aynı maddedeki “1 Yıl” ibaresinin çıkartılıp yerine “6 Ay” ibaresinin eklenmesi, yine TCK’nun 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragraftan da “10 Ay” ibaresinin çıkartılıp yerine “5 Ay” ibaresinin eklenmesi; TCK"nun 116/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak, sonuç cezanın "5 ay hapis cezası" olarak düzeltilmesi ve sanık hakkında T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümlerden çıkartılması ile yerlerine "TCK"nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.