20. Hukuk Dairesi 2015/3780 E. , 2016/1165 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü, ... Mevkii, 312 ada 1 parsel sayılı 1.349.912,80 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, taşlık ve çalılık niteliğiyle devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğundan söz edilerek ... adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... ..., parselin kesinleşmiş orman kadastosu sınırları içinde kalan orman alanı olduğu, orman niteliğiyle ... adına tapuya tescili,
Davacı ... ..., 18.09.2007 tarihli dilekçesiyle Doğusu: kayalık; Batısı: ... ... mirasçıları taşınmazı; Kuzeyi: kayalık; Güneyi: ... ... karayolu bulunan 3233 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, ... ..."e aitken kendisine satıldığı, yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu, parselin bu bölümünün adına tescili,
Davacılar ... ..., ... ... ve ... ... ayrı ayrı verdikleri 04.09.2008 tarihli dilekçelerinde; 312 ada 1 sayılı parselin sırasıyla 2112,66 m2, 962,56 m2 ve 430,24 m2 yüzölçümündeki bölümlerinin kendilerine ait olduğu, yararlarına zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu, adlarına tescili,
Davacı ... ..., 11.03.2007 tarihli dilekçesiyle parselin, sınırlarını bildirdiği iki parça ve toplam 40.000,00 m2 yüzölçümündeki bölümünü ... ... isimli kişiden 27.04.2004 ve 31.05.2004 tarihli iki ayrı satış senedi ile satın aldığı, ... ... isimli kişinin de bu taşınmazı ... ... mirasçıları olan ... ... ve arkadaşlarından ve ... ..."tan parça parça satın aldığı, birleştirerek 50 yıldan fazla süredir zilyet ettiği, yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlar, davalar birleştirilmiştir. Mahkemece, diğer davaların reddine, ... ...nin davasının kabulüne, çekişmeli ... Beldesi 312 ada 1 sayılı parselin orman niteliğiyle ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, davacı ... ... ..., ... ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/12/2012 gün ve .../... E. - .../... K. sayılı kararıyla gerçek kişi yönünden reddedilmiş, ... ve gerçek kişi yönünden de bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "...nin temyiz itirazlarına gelince; kesinleşmiş orman kadastro tutanak ve haritasının uygulanmasına dayalı keşif ve orman bilirkişi raporuyla, çekişmeli parselin orman sınırları dışında bırakıldığı belirlendiğine göre, her ne kadar mahkemece çekişmeli parselin yüksek eğimli, etrafı orman ile çevrili makilik niteliğindeki, 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesinin karşı anlamı gereği orman sayılan yerlerden olduğunun belirlendiği gerekçesiyle, ... ...nin davasının kabulüne ve çekişmeli parselin tamamının orman niteliğiyle ... adına tapuya tesciline karar verilmişse de, çekişmeli parselin taşlık ve kayalık niteliğiyle ... adına tesbitine, ... ... tarafından parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeki Devlet ormanı olduğu iddiasıyla dava açıldığı, ... ... çekişmeli parselin, eğimi ve bitki örtüsü nedeniyle orman sayılan yerlerden olduğunu iddia etmediği, bu savla başka biri tarafından açılmış dava da bulunmadığı gibi, ... tarafından taşınmazın orman niteliğiyle ... adına tescilinin de istenmediği, aksine, ...nin, davanın reddi ve taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmesini
istediği, 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi ve 1086 sayılı Kanunun yerine yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi gereğince, hâkimin dava ile bağlı olduğu, ondan başkasına ve başka bir şeye karar veremeyeceği gözetilerek, ... ...nin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın orman niteliğiyle ... adına tapuya tesciline karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
Davacı ... ... ..."un temyiz itirazlarına gelince; mahkemece davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının çekişmeli parselin içinde bir yeri değil, dava dışı 313 ada 2 sayılı parsele uygulanan tapu kaydı tescil krokisi ile birlikte gözetildiğinde, ancak dava dışı 312 ada 4 sayılı parseli kapsayabileceği gerekçesiyle davasının reddine karar verilmişse de, 01.05.2010 günlü keşifte bilgisine başvurulan tanıklar ... ... ve ... ..."in beyanlarına ve yer göstermelerine göre, fen bilirkişi ... ... ... tarafından düzenlenen raporda, ... ... ... tarafından düzenlenen raporda dayanılan tapu kaydının çekişmeli 312 ada 1 sayılı parselin tanıklar tarafından gösterilen yere uyabileceği, 19.07.2010 havale tarihli ek raporda ve krokide (A) harfi ile gösterilen yeri kapsadığı bildirildiğine göre, tutunulan tapu kaydının çekişmeli parselin gösterilen (A) bölümüne uymadığı kesin olarak söylenemez. Mahkemenin de kabul ettiği gibi, tutunulan tapu kaydının, Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.12.1989 gün ve .../...-... sayılı kararı ile oluştuğu, bu karar ile birisi ... - ... Karayolunun kuzeyindeki 3253,02 m2, birisi de karayolunun güneyindeki 900 m2 yüzölçümündeki yer olmak üzere iki parça taşınmazın ... ... adına tesciline karar verildiği, karayolunun kuzeyindeki bölüm için davacının tutunduğu tapu kaydı oluşurken, güneyindeki bölüm için komisyon kararı ile dava dışı 313 ada 2 sayılı parsele uyduğu kabul edilen Haziran 2007 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydının oluştuğu, krokisine göre 312 ada 2 sayılı parselin kuzeyindeki karayolundan sonra dava dışı 312 ada 4 sayılı parsel bulunsa da, komisyon tarafından yapılan tapu uygulaması, somut olayda tarafları bağlamayacağı gibi, dava dışı 312 ada 2 sayılı parsele uygulanan tapu krokisi ile 312 ada 2 sayılı parselin tesbit krokisi de şeklen birbirinden farklıdır. O halde mahkemece, tutunulan tapu kaydının oluşumuna esas tescil dosyası getirtilmeli, tescil dosyasındaki yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ile bu dosyada ifadesine başvurulan taraf tanıkları yeniden dinlenerek, tutunulan tapu kaydı tescil krokisinin çekişmeli parselin her hangi bir bölümünü kapsayıp kapsamadığı tereddütsüz biçimde belirlenmeli, tanık beyanları birbiri ya da tescil krokisi ve kadastro tesbit krokileri ile çelişir ise, nedenleri üzerinde durularak giderilmeli, dayanılan tapu kaydının oluşumuna esas mahkeme kararının ... yönünden kesin hüküm teşkil ettiği gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir." denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra ... ...nin davasının reddine, ... ..."un davasının kabulüne, 312 ada 1 sayılı parselin ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 3402.93 m²"sinin tarla vasfı ile ... ... adına tapuya tesciline, 1. derece doğal sit alanında kaldığının tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, davacı ... ... ve arkadaşlarının davalarına yönelik mahkememize verilen .../... E. - .../... K. sayılı hüküm kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1968 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu; 30/07/1982 tarihinde yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 1991 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 08/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.