3. Hukuk Dairesi 2014/7725 E. , 2014/7286 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7.SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/02/2013
NUMARASI : 2012/709-2013/81
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı abonenin elektrik faturalarını ödemediğini, fatura bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine de haksız yere itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde; dava konusu alacağın elektrik abone sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle davaya bakmaya tüketici mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görev itirazında bulunmuş, fatura alacağının zamanaşımına uğradığını iddia ederek zamanaşımı def"ini ileri sürmüş, alacağın amme alacağı olmaması nedeniyle davacı tarafın gecikme zammı ve kdv talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; davalının Bakırköy 7. İcra Müdürlüğü"nün 2009/24651 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kdv hariç 7.604,00 TL üzerinden devamına, icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
Dava; elektrik tüketim fatura bedellerinin tahsili amacıyla abone hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Temyize konu uyuşmazlık; elektrik faturalarını zamanında ödemeyen abonenin elektriğini kesmeyen davacı elektrik idaresinin müterafik kusurlu olup olmadığı ve kusurlu olduğunun kabulü halinde kusur indiriminin borcun hangi kalemleri üzerinde yapılacağı hususunda toplanmaktadır.
Dosya kapsamından; taraflar arasındaki sözleşmenin 03.07.1998 tarihinde akdedildiği, sözleşme ilişkisinin 31.05.2004 günü sona erdiği, takip ve dava konusu olan elektrik faturalarının 2001/2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12 ve 2002/1-2.aylarına ait olduğu anlaşılmaktadır.
Takip ve dava konusu borcun doğumu sırasında yürürlükte bulunan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği"nin 38. maddesinde; idarenin faturalama dönemlerinde abonenin sayacının kaydettiği değeri mahallinde ve zamanında okuyarak faturalamaya esas olacak şekilde kayda geçirilmesinin esas olduğu belirtilmiştir. Aynı yönetmeliğin 50. maddesinde ise fatura bedelinin son ödeme tarihine kadar ödenmemesi halinde 20 gün içerisinde Tebligat Kanunu hükümlerine göre aboneye tebligat yapılacağı ve bu tebligattan sonra fatura bedelinin 10 gün içinde ödenmemesi halinde abonenin elektriğinin kesileceği hükme bağlanmıştır.
Bu bağlamda; elektrik tüketim bedeline esas faturaların ödenmemesi üzerine yukarıda açıklanan hüküm gereği elektriği kesmeyen davacının müterafik kusurlu olduğu açıktır. Ancak davacının kusuru, davalının tüketim bedeli olan ana borçtan sorumluluğunu etkilemez. Bu halde sadece normal tüketim bedeli dışında kalan gecikme zammı ve işleyecek yasal faiz miktarından indirim yapılabilir. Ana borçtan indirim yapılmasının kabulü davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açar.
Hal böyle olunca mahkemece; dava konusu alacak döneminde yürürlükte bulunan tarifenin ilgili maddeleri uyarınca davalının tüketim bedelinin aslından her halükarda sorumlu olduğu kabul edilerek, elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi, bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesaplanması, bu tarihten sonraki dönem için ise davacının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve davalı lehine yalnızca gecikme zammı ve faizden indirim sağlayacağı nazara alınarak bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu ana tüketim bedelinden de kusur indirimi yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.