MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/02/2015 tarih ve 2015/142-2015/138 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati hacze itiraz eden/borçlu vekili, ihtiyati haciz kararının haksız olduğunu, ihtiyati haciz talep edildiği ve uygulandığı esnada geminin malikinin ... olup, geminin mülkiyetinin ... tarafından her türlü takyidattan ari icra/iflas yoluyla gerçekleştirilen satış işlemleri neticesinde elde edildiğini, eski malike ait olduğu iddia edilen borçtan müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İhtiyati haciz talep eden/alacaklılar vekili, itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, gemi alacaklısı hakkı olduğunu iddia eden alacaklının, alacağını yaklaşık ispat kurallarına göre ispatlayarak ihtiyati haciz kararı tesis edildiği, gemi alacaklısı hakkının kanundan doğmakta olup, tescile tabi bir hak olmadığı, gemi alacaklısı hakkı veren olayın vuku ile birlikte gemi alacaklısı hakkı ve buna paralel olarak gemi üzerinde kanuni rehin hakkının doğduğu, bu hakkın, gemiyi takip edecek olup, yeni malikin kim olduğuna ya da gemiyi nasıl edindiğine bakılmaksızın gemi malikine karşı da ileri sürülebileceği, geminin yabancı ülke yasalarına göre cebri satışının yapılmasının, gemi üzerinde doğan, tescile tabi olmayan ve gemiden ayrılması mümkün olmayan kanuni rehin hakkını ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden/borçlu vekili temyiz etmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15/02/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Gemi alacaklısı hakkı veren bir alacak için ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş olup mahkemece geminin ihtiyati haczine karar verilmiş, karara itiraz edilmesi üzerine de; gemi alacaklısı hakkının kanundan doğmakta olup, tescile tabi bir hak olmadığı, gemi alacaklısı hakkı veren olayın vuku ile birlikte gemi alacaklısı hakkı ve buna paralel olarak gemi üzerinde kanuni rehin hakkının doğduğu, bu hakkın, gemiyi takip edecek olup, yeni malikin kim olduğuna ya da gemiyi nasıl edindiğine bakılmaksızın gemi malikine karşı da ileri sürülebileceği, geminin tescile tabi olmayan ve gemiden ayrılması mümkün olmayan kanuni rehin hakkını ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Gemi alacaklısı hakkı kanuni rehin hakkı veren alacaklardan olup 6102 sayılı TTK"nın 1377 maddesi uyarınca asıl alacaktan ayrı ve bağımsız olarak ileri sürülemez. Bu maddeden hareketle gemi alacaağınıdan kaynaklanan ihtiyati haciz istemlerinde de -ihtiyati haczin yeni TTK düzenlemesine göre icra takip işlemi olarak benimsendiği dikkate alındığında- haciz talebinin aralarında zorunlu dava/takip arkadaşlığı bulunan borcun asıl borçlusu ile borçtan şahsen sorumlu bulunmamakla birlikte alacağın gemi alacaklısı hakkı vermesi sebebi ile gemisi üzerinde kanuni rehin hakkı taleplerine muatap olan geminin yeni malikine birlikte yönelitmesi gerekmektedir.
Kaldı ki, takip hukukunda bir icra takibinin süjeleri alacaklı ve borçludur. Yukarıda belirtildiği gibi ihtiyati haczin yeni TTK düzenlemesine göre icra takip işlemi olarak benimsendiği dikkate alındığında borcun asıl borçlusu gösterilmeden bir takibe girişilmesi de mümkün değildir. İhtiyati haciz yargılamasında da "-kanunda özel hüküm bulunmayan hallerde- genel yargılama ilkeleri ve bu konudaki genel düzenlemeler geçerliliğini koruyacağından"(İcra İflas Hukukunda ihtiyati Haciz Dr.... Yayınevi ankara/1999 s.171) ve taraf teşkili dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen göz önünde bulundurması gerektiğinden ihtiyati haciz kararına itirazın bu nedenle kabulü yerine mahkemece red edilmesinin isabetsiz olduğu ve yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmıyorum. 15/02/2015