3. Hukuk Dairesi 2020/6822 E. , 2021/9433 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ayıplı maldan kaynaklanan bedel iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ... davalı ile davalı yanından ihbar olunan tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava konusu aracı 58.800,00-TL bedelle ve garanti kapsamında davalıdan satın aldığını, teslim aldıktan bir gün sonra vitese geçmemesi üzerine serviste onarım yapıldığını, ancak aracın tekrar vitese geçmemesi ve motor arıza ışığının yanması üzerine yine servise gittiğini, serviste sensörün değiştirildiğini, bir ay içerisinde beş defa aynı arızanın oluştuğunu, arızanın halen devam ettiğini ileri sürerek seçimlik haklarından sözleşmeden dönerek aracın bedeli olan 58.800,00-TL"nin temerrüde düşme tarihi olan 11/02/2015 tarihinden itibaren işlemiş ve dava sonuçlanıncaya kadar işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 12.02.2020 tarihli ıslah dilekçesi; aracın misli ile değişimine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; bozmaya uyularak davanın kısmen kabulü ile; 50.600,00-TL"nin 11/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu aracın davalıya iadesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; hüküm süresi içinde davacı ... davalı ile davalı yanından ihbar olunan tarafından temyiz edilmiştir.
1-İhbar olunan ...’nin temyiz talebinin incelenmesinde;
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 61 vd. maddelerine göre dava ihbar olunan gerçek ve tüzel kişi, davada taraf sıfatını kazanamaz. Bir davada hüküm, davanın tarafları arasında kurulur. Bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı davada taraf olan kişilere aittir. Kural olarak kendisine dava ihbar olunan davaya katılmadıkça (müdahil olmadıkça) mahkemece verilen kararı temyiz etme hakkı yoktur. Ancak, mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak taraf sıfatını almayan dava ihbar olunan kişi hakkında hüküm kurulmuşsa, ihbar olunan hükmün kendisiyle ilgili bölümünü temyiz edebilir. Somut olayda ihbar olunan feri müdahil olmamış ve aleyhine verilmiş bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz isteminin reddi gerekir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Davalının faize ilişkin temyiz itirazları bakımından;
6098 sayılı Türk borçlar Kanununun 117. Maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava veya takip tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir. Dava konusu olayda aracın davalıya teslimi ile temerrüt gerçekleşmiş olacağından aracın davalıya teslimi tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken bu husus değerlendirilmeden yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
4-Davalının takyidatlara ilişkin temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya içeriğine göre; davaya konu araç üzerinde araç alımı sırasında rehin şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayıplı malın davacı tarafından neden olunan her türlü takyidattan arındırılmış halde davalıya teslimi esastır. O halde mahkemece, “aracın üzerindeki tüm takyidatlardan ari bir şekilde davalıya teslimine dair” hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde yalnızca aracın davalıya iadesine karar verilmesi ile yetinilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
5-Davalının harca ilişkin temyiz itirazları bakımından;
Davalı aleyhine bozma öncesi 17.06.2016 tarih ve 2015/121 esas, 2016/57 karar ve 2016/65 harç nosu ile 4.016,65-TL harç tahsil müzekkeresi yazıldığı anlaşıldığından, karar sonrası hükmedilen 3.456,48-TL nispi karar ve ilam harcından mahsup edilerek bakiyesinin davalıya iadesine karar verilmesi gerekirken bu husus değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, 3. 4. ve 5. bentlerde açıklanan yanlışlıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan ...’nin temyiz dilekçesinin reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 3. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın "Hüküm" başlıklı bölümünün 1. bendinin 1. satırında bulunan “…11/02/2015 tarihinden” sözlerinin karardan çıkarılarak yerine “…dava konusu aracın davalıya tesliminden itibaren” sözlerinin yazılmasına, 4. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın "Hüküm" başlıklı bölümünün 1. bendinin 3. satırında bulunan “…dava konusu aracın davalıya iadesine” sözlerinin karardan çıkarılarak yerine “…dava konusu aracın davacı tarafından üzerindeki tüm takyidatlardan ari bir şekilde davalıya iadesine” sözlerinin yazılmasına, 5. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın "Hüküm" başlıklı bölümünün 2. bendinin karardan çıkarılarak yerine “Bozma öncesi 4.016,65- TL nisbi karar ve ilam harcı tahsil edildiğinden alınması gerekli 3.456,48 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 560,17 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davalıya iadesine” sözlerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.