17. Hukuk Dairesi 2014/16714 E. , 2017/605 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 22/09/2010 tarihinde ..."da meydana gelen trafik kazası sonucunda; davacının eşi ve desteği ..."in vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde; ... Plakalı çekici ve ... Plakalı Dorse sürücüsünün kusurlu ve sorumlu olduğu, kaza sırasında ... Plakalı kamyonu kullanan müteveffanın her hangi bir kusuru bulunmadığı, kazaya, yeşilkart sahibi yabancı plakalı araç neden olduğundan, olayda davalı kurumun hukuki sorumluluğunun doğduğu, kazadan sonra yapılan başvuru üzerine davalı kurumca 22.300,00 TL tutarınca ödeme yapıldığı, ancak, ödenen miktarın davacının destek zararının karşılanmadığı, bakiye zararın tazmini için iş bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğu belirtilerek, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili; talebini 16.616,69 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 16.616,69 TL tazminatın 23/02/2011 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekilince temerrüt faizi olarak avans faizi istenilmiş, ancak mahkemece yasal faize hükmedilmiştir. Oysa zarara neden olan araç ticari amaçlı yük taşıyan çekici ve dorse olup ticari faaliyet sırasında zarara neden olmuştur. Bu itibarla davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde yasal faize hükmedilmesi doğru olmamış, ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nin 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1 numaralı bendinde yer alan "yasal faizi" ibaresinin çıkarılarak yerine "avans faizi" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ve aşağıda dökümü yazılı 835,08 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.