18. Ceza Dairesi 2017/1220 E. , 2017/3323 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İmar kirliliğine neden olma
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda sanığın mahkumiyetine dair, Eskişehir 6. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 18.02.2010 tarih ve 2009/130 esas, 2010/70 sayılı kararın o yer Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanık tarafından temyizi üzerine,
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 20.11.2012 tarih ve 2012/30461 esas, 2012/26036 sayılı kararıyla;
"CMK"nın 231/6-c maddesi hükmünün, sanığın mağdur veya kamına verdiği maddi zararın karşılığı olan paranın ödenmesini gerektiren somut olaylarda uygulanabileceği, dosyadaki bilgi ve belgelere göre; yargılamaya konu olayda sanık tarafından üçüncü kişilere ödenmesi gereken somut, maddi bir kamu zararı bulunmaması karşısında; TCK"nın 184/5. maddesinde yer alan etkin pişmanlık ve CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin uygulama olanağının, birbirinden bağımsız olarak ele alınıp değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmamasına karar verilmesi,” gerekçesiyle oy birliğiyle karar verilmiştir.
I- YEREL MAHKEMENİN DİRENME KARARININ KAPSAMI
Eskişehir 6. Ceza Mahkemesinin 02.04.2013 tarih ve 2013/71 esas, 2013/256 sayılı kararında;
“Mahkememiz hükmü CMK.nun 231/14. Maddesinde yapılan değişiklik sonucunda hükmün açıklanmasının geri bırakılıp, bırakılmayacağı hususunun tartışılması zorunluluğu nedeniyle bozulmuş olup; imar kirliliğine neden olma suçu TCK.nun 184. Maddesinde düzenlenmiştir. Aynı maddenin 5. Fıkrası "kişinin ruhsatsız yada ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına veya ruhsatına uygun hale getirmesi halinde mahkum olunan cezanın bütün sonuçları ile ortadan kaldırılacağı"nı da düzenlemiştir. Bu hali ile fiil özel bir etkin pişmanlık hali ve kamu zararının giderimi yöntemini benimsemiştir. Düzenlenen bu maddeye göre kamu zararının ön görülen biçimlerde giderilmesi halinde hükmolunan ceza zaten bütün sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmak durumundadır. CMK.nun 231. Maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarından bir tanesi de kamu zararının giderilmiş olmasıdır. Sanığın imar durumuna aykırı hususu gidermemesi halinde durumun eski hale getirebilmesi adına kamunun yapacağı maddi masraf olacağı, bu hususun kamunun maddi zararı olarak ortaya çıkmış olduğu açık olup, giderilmeyen bu zarar nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin olanaklı olmadığı düşünülmektedir.
Öte yandan kamu zararının yapılan ve imar kirliliğine neden olan binayı imar planına uygun hale getirmek suretiyle giderilmesi halinde de zaten hükmedilen ceza bütün sonuçları ile ortadan kaldırılacak olup bu hususta sanığın lehinedir. Bu nedenlerle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeyle, Yargıtay 4. Ceza Dairesi"nin 20.11.2012 tarih ve 2012/30461 esas, 2012/26036 sayılı kararına direndiği görülmektedir.
II- HUKUKSAL DEĞERLENDİRME
02.12.2016 tarihli 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 36.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 307.maddesi uyarınca, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından 14.12.2016 tarihli ve 2016/321 Esas, 2016/1945 Kararı ile dosya Dairemize gönderildiğinden, direnme kararı üzerine verilen hükmün Dairemizce incelenmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.
Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 24/02/2015 tarih, 2014/4-567 esas, 2015/11 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere,
CMK"ın 231. maddesinin uygulanma şartları ile TCK"ın 184/5. maddesi karşılaştırıldığında, imar kirliliğine neden olma suçuna özgü olarak düzenlenen 184/5. maddesi ile fail açısından daha lehe sonuçlar öngörülmüştür. Nitekim fail hakkında hükmolunan ceza kesinleşse dahi, suça konu binanın imar planına veya ruhsatına uygun hale getirilmesi halinde bir süre şartı aranmaksızın ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacak, açılmış olan kamu davasının yine süre şartı aranmaksızın düşmesine karar verilecektir. CMK"ın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün uygulanması ise objektif şartların yerine getirilmesi ve mahkemece sanığın yeniden suç işlemeyeceğine ilişkin kanaate ulaşılması halinde mümkün olacak, açılmış olan kamu davasının düşmesine karar verilebilmesi için ise, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildikten sonra sanığın beş yıllık denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlememesi gerekecektir.
Bu nedenle, imar kirliliğine neden olma suçunda ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirerek TCK"ın 184/5. maddesindeki özel düzenlemeden yararlanma imkânı bulunan fail hakkında CMK"ın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanma imkânı bulunmamaktadır.
Buna göre, daha lehe hükümleri kapsadığı konusunda tereddüt bulunmayan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmüne göre özel bir düzenleme olan 5237 sayılı TCK"nun 184/5. maddesinin gereğini yerine getirmeyen sanık hakkında 5271 sayılı CMK"ın 231. maddesinde düzenlenmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin ayrıca bir değerlendirme yapılması gerekmediğinin kabulü zorunludur.
İmar kirliliğine neden olma suçunu işleyen sanık, ruhsatsız olarak yaptığı binayı eski haline getirerek 5237 sayılı TCK"ın 184/5. maddesindeki özel düzenlemeden yararlanma imkanı bulunduğu halde bunu yapmayarak anılan maddedeki özel düzenlemeden yararlanmamış olup, bu durumda 5271 sayılı CMK"ın 231. maddesinde düzenlenmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartlarını yerine getirip getirmediğinin ayrıca değerlendirilmesine gerek bulunmamaktadır.
Bu itibarla, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünü uygulamamak suretiyle sonucu itibariyle isabetli olan Yerel Mahkemenin direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
III- KARAR
Sanığa yükletilen imar kirliliğine neden olma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık ... ve katılan ... Başkanlığı vekilinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 27/03/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.