Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8955
Karar No: 2021/1676
Karar Tarihi: 25.02.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/8955 Esas 2021/1676 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2020/8955 E.  ,  2021/1676 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    ...


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Kadastro sonucu, ...,... Mahallesi çalışma alanında bulunan 194 ada 10 parsel sayılı 44.097,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına dayanarak, tapu iptali ve adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 194 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 17.02.2020 tarih 2016/14310-2020/517 Esas, Karar sayılı ilamıyla, "çekişmeli taşınmaza uygulanan tapu kaydının oluşum nedeni göz önüne alınarak toprak tevzi çalışmalarına ilişkin evrak getirtilip yöntemince uygulanmadığı, davacının dayandığı Ağustos 1983 tarih 6 sıra nolu tapu kaydının Haziran 1971 tarih 35 sıra nolu tapu kaydından geldiği ve hükmen oluştuğu halde mahkeme dosyasının getirtilmediği, tescil krokisinin olup olmadığı araştırılmadığı, mevcut ise çakıştırma yapılmak suretiyle uygulanmadığı, dava konusu taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresinin ve niteliğinin kesin olarak belirlenmediği ve fen bilirkişilerinden denetime elverişli ve dava konusu taşınmazların durumunu bildirir ayrıntılı rapor alınmadığı belirtilerek, Mahallinde keşif yapılması, yapılacak bu keşifte davacı tarafça dayanılan tapu kaydının tescil ilamı ile oluştuğu gözetilerek tescil ilamı ve haritası ve davalı Hazinenin dayandığı ve tespite esas tapu kaydının haritası ile birlikte ve teknik bilirkişi aracılığı ile zemine uygulanarak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20/A maddesi uyarınca kapsamının haritasına göre belirlenmesi, tapu kaydının haritası zemine uygulanamaz ise tapu kaydının sınırlarına itibar edilmesi, davacının ve davalı Hazinenin tutunduğu tapu kayıtlarının oluşumundan itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup, okunan sınırların yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi sağlanarak fen bilirkişisi tarafından düzenlenecek rapor haritasında yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırların işaretlenmesi; dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, davaya konu edilen taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması; teknik bilirkişiye, uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmesi; çekişmeli taşınmazın davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığının anlaşılması halinde, tapu kaydının oluşumuna esas tescil ilamının taraflar arasında kesin hüküm oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi; taşınmazın tapu kaydının kapsamında kalmadığının, tespite esas tapu kaydının kapsamında kaldığının anlaşılması halinde ise, dava konusu edilen taşınmaz üzerinde toprak tevzi tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1, 14 ve devamı maddelerindeki koşulların, dava konusu taşınmazın her iki tapu kaydının taşınmazı kapsamadığının anlaşılması halinde ise 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığının yöntemince araştırılması; bu bağlamda, çekişmeli taşınmazın belirtmelik tutanağında gösterilen niteliğinin ne olduğu incelenerek, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın önceki niteliği, geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunun anlaşılması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği hususlarının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, tanık ve bilirkişi sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi, beyanları arasında doğacak çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılması; fen bilirkişisine, tarafların dayandıkları tapu kayıtlarının sınırlarını belirtir şekilde keşfi izlemeye ve denetlemeye elverişli ve çakıştırmalı harita düzenlettirilmesi, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmasına karar verilmiş, iş bu bozma ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Çekişmeli taşınmaza yakın komşu sayılan 194 ada 17, 18, 19 ve 45 parsel sayılı taşınmazlar hakkında davacı ...’ın kardeşi tarafından, aynı iddia ve sebeplere dayalı olarak dava açıldığı, yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, bu hüküm dosyasının eldeki dosyanın yargılaması sırasında mahkemece getirtildiği, karar düzeltmeye konu bozma ilamı içeriğinde eksik olduğu belirtilen kayıt ve belgelerin bu hüküm dosyası arasında bulunduğu görülmekle yeniden istenilmesine gerek olmadığı anlaşılmaktadır.
    Söz konusu kayıt ve belgelerin incelenmesinde, davacı ...’ın dayandığı tapu kaydının Hazinenin de taraf olduğu tescil ilamıyla oluştuğu ve tescil haritasının bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Eldeki dosyada yapılan keşif sonucunda fen bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda, davacının dayandığı tapu kaydının sınırları itibariyle taşınmaza uyduğu, yine taşınmazın Hazinenin tutunduğu toprak tevzii çalışması sonucunda oluşan 03.01.1963 tarihli 1181 nolu (2307 nolu komisyon parseline ait) tapu kaydının kapsamında kaldığı belirtilmiş olup, esasen bu hususun mahkemenin de kabulünde olduğu açıktır. Doğru temele dayanan Hazine tapusunun daha eski tarihli olması nedeniyle kural olarak bu tapuya değer verilmesi gerekmekte ise de, davacının dayandığı Haziran 1971 tarih 35 no’lu sicilden gelen Ağustos 1983 tarih 6 no’lu tapu kaydının Hazinenin de taraf olduğu tescil ilamıyla oluşması karşısında, ilam kesin hüküm niteliğinde kesin hüküm niteliğinde bulunduğundan davacının dayandığı tapu kaydına üstünlük tanınacağı tartışmasızdır. Ne var ki; Mahkemece, davacının dayandığı tapu kaydının haritası bulunduğu halde, haritası uygulanmamış, taşınmazı tam olarak kapsayıp kapsamadığı belirlenmemiş ve harita kapsamı dışında kalan bölüm olması halinde bu bölümün Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmemiştir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile harita mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak bu keşifte davacı tarafça dayanılan tapu kaydının tescil ilamı ile oluştuğu gözetilerek, tescil ilamı ve haritası ve davalı Hazinenin dayandığı ve tespite esas tapu kaydının haritası ile birlikte ve teknik bilirkişi aracılığı ile zemine uygulanarak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20/A maddesi uyarınca kapsamı haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritası zemine uygulanamaz ise tapu kaydında okunan sınırların neresi olduğu göstertilerek bu sınırlara itibar edilip edilemeyeceği düşünülmeli, keşif sonrasında harita mühendisi bilirkişiden, dayanılan kayıtlarının dayanağı haritalarının kadastro paftası üzerinde çakıştırılmış şekilde göstermesi, haritanın birinde altlık olarak en eski uydu fotoğrafını kullanması, bir diğerinde tapuların oluştukları tarihe en yakın hava fotoğrafı üzerinde göstermesi istenilmeli, böylelikle tapu kayıtlarının kapsamları tereddütsüz olarak belirlenmeli, çekişmeli taşınmazın yüzölçümünün 44.097,00 metrekare, davacının dayandığı tapu kaydının ise 35.970,00 metrekare olduğu, taşınmazın sınırında bulunan 101 ada 26 parsel UYAP’tan alınan tapu kaydı örneğine göre mera olarak sınırlandırıldığına göre, davacı tapusunun dayanağı olan tescil haritasının uygulanamaması halinde tapunun miktarıyla geçerli olacağı gözetilerek, miktar fazlasının meradan kazanılmış sayılıp sayılmayacağı tartışılmalıdır. Dairemizce, hükmün az yukarıda belirtildiği şekilde tapu kaydı uygulamasına yönelik olarak bozulmasına karar verilmesi gerektiği halde, komşu taşınmazlara ait hüküm dosyası ve içeriğinde bulunan kayıt ve belgelerin eldeki dosya için yeterli olduğu gözden kaçırılmak suretiyle, 1. paragrafta belirtilen nedenlerle bozulduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 17.02.2020 tarih 2016/14310-2020/517 Esas, Karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün az yukarıda belirtildiği şekilde araştırma ve incelemeye yönelik olarak BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme karar harcının talep halinde karar düzeltme isteminde bulunana iadesine, 25.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi