Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/11082 Esas 2016/8465 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/11082
Karar No: 2016/8465
Karar Tarihi: 03.10.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/11082 Esas 2016/8465 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerine dair deliller toplanmıştır. Sanıkların, katılanları ve şikayetçileri bankaya giderek paralarını belirttikleri isimlere yatırmalarını istedikleri ve paraların telefonla konuştukları şahısların istediği şekilde yatırıldığı tespit edilmiştir. Sanıkların üzerlerine atılı suçları iştirak halinde işlediklerine dair bir delil bulunmadığından, yalnızca kendi suçları için cezalandırılmaları gerekmektedir. İlgili kanun maddelerine göre, sanıkların cezası 2 yıl hapis ve 2.000 TL adli para cezası veya 1 yıl hapis ve 1.000 TL adli para cezasıdır. Ancak, kararda TCK'nın 53/1. maddesinde yer alan hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle, bu hususun uygulanması gerekmektedir. Bu maddenin (b) fıkrasında yer alan \"ve diğer siyasi hakları kullanmaktan\" şeklindeki ibaresinin tamamen çıkartılması gerekmektedir.
23. Ceza Dairesi         2016/11082 E.  ,  2016/8465 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : 1-Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK"nın 157/1, 52/2, 53 ve 63 maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 2.000 TL adli para cezası
    2-Sanık ... hakkında; TCK"nın 157/1, 35, 52/2, 53/1, 58 ve 63 maddeleri uyarınca 1 yıl hapis ve 1.000 TL adli para cezası


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılanlar ve şikayetçi ..."ı arayan şahısların, kendilerini polis ve savcı olarak tanıtarak suçluları tespit etmek için şahıslardan bankaya giderek paralarını belirttikleri isimlere yatırmalarını istedikleri, bu nedenle katılanlar ve şikayetçinin banka hesaplarındaki paraları telefonda konuştukları şahısların istediği şekilde yatırdıkları, katılan ..."nin parasının sanık ..., katılan ..."ın parasının sanık ... tarafından çekildiği, şikayetçi ..."ın parasının ise sanık ... tarafından çekilmeden banka görevlisi tarafından fark edilerek iptal edildiği anlaşıldığından, dolandırıcılık suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanıkların üzerlerine atılı suçları iştirak halinde işlediklerine ilişkin bir iddia ve delil bulunmamakla, tebliğnamede sanıkların 3"er defa cezalandırılmaları gerektiğine ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiş olup,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... ve müdafiinin, sanık ... müdafiinin, sanık ... ve müdafiinin, katılan ..."ın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
    TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin, sanık ... müdafiinin, sanık ... ve müdafiinin, katılan ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin kısımdaki "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.