14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/16182 Karar No: 2015/1180 Karar Tarihi: 05.02.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/16182 Esas 2015/1180 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/16182 E. , 2015/1180 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.11.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 02.07.2014 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi hükmü gereğince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen 1086 sayılı HUMK’nın 1. maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Gerek harç sorunu, gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır. Konusu taşınır veya taşınmaz mal olan davalarda görevli mahkeme yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 2/1 maddesi gereğince asliye hukuk mahkemeleridir. Ancak 6100 sayılı HMK"nın geçici 1/1 maddesi “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanun"un yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki dava 11.11.2010 tarihinde açılmış bulunduğundan görevli mahkemenin eski 1086 sayılı HUMK hükümlerine göre belirlenmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduklarından hakim tarafından kendiliğinden gözetilir. Dosya kapsamından, davacıya ait 1086 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 04.03.2004 tarihli, 6.924,75 TL bedelli, faizsiz, kanuni ipotek (imar ipoteği) şerhi mevcuttur. İpoteğin imar uygulaması sırasında mülkiyeti davalı şirkete ait taşınmazdan zorunlu olarak davacı parseline katıldığı anlaşılan 276,99 m2’lik taşınmazın bedelini karşılamak amacıyla konulduğu anlaşılmaktadır. İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre 276,99 m2’lik kısmın dava tarihindeki rayiç bedelinin ipotek bedeli olarak belirlenmesi gerekir. Hal böyle olunca; taşınmazın niteliği nazara alındığında taşınmazın 276,99 m2’lik kısmının değerinin dava tarihi itibariyle HUMK"nın 8/1 maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesinin görev sınırı içerisinde kaldığının kabulü, halin icabı ve hayatın olağan akışına aykırıdır. O halde mahkemece, davaya bakmaya asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 05.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.