9. Hukuk Dairesi 2021/3159 E. , 2021/7393 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü"nde kadroya geçmeden önceki dönemde geçici işçi olarak çalıştığını, ancak bu hizmetlerinin kıdeminden sayılmadığını, geçici işçilikte geçen çalışmaların kıdeminden sayılarak derece ve kademesinin tespiti ile yeni derece ve kademesi dikkate alınarak dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık ücret farkı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, alacakların zamanaşımına uğradığını, geçici işçi olarak çalışırken sürekli işçi kadrosuna geçinceye kadar aralıksız bir yıl çalışmadığını, Toplu İş Sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak intibak ettirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın reddine ilişkin verilen ilk kararın davacı temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi tarafından Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.11.2015 tarihli, 2015/7-1115 esas ve 2015/2541 sayılı kararında geçici işçilikte geçen sürelerin daimi kadroya geçişte kademe ve derece intibakında dikkate alınması gerektiği kabul edildiğinden uygulama birliği, hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri uyarınca davacının derece ve kademesi yeniden belirlenmesi ve varsa fark alacaklar hüküm altına alınması gerektiği gerekçesi ile 2017/15505 esas, 2018/23120 sayılı kararı ile 24.10.2018 tarihinde bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak davacının emeklilik tarihi olan 14.08.2011 tarihinde 10. derecenin ve 9. kademesinde olduğunun tespiti ile fark alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2019/5205 esas ve 2019/ 16250 sayılı kararı ile 12.09.2019 tarihli bozma ilamı ile davacının fiilen çalıştığı gün sayısına tekabül eden derece ve kademe bulunduktan sonra davacının ifa ettiği işe göre Toplu İş Sözleşmesi hükümleri de dikkate alınarak belirlenen derece ve kademesinin Toplu İş Sözleşmesi 106. ve 107. maddesinde belirlenen koşullara göre tespit edilmesi, yıllara göre bu uygulama yapılarak fiilen bulunması gereken son derece ve kademenin bulunması gerektiği gerekçesi ile karar ikinci kez bozulmuştur. Bozma kararına uyan Mahkemece ek rapor aldırılmak sureti ile yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri süresinde temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında davacıya uygulanması gereken derece ve kademenin belirlenmesi ile buna göre günlük brüt ücretinin tespiti noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; bozma ilamına uyma kararı veren Mahkemece bozma sonrası aldırılan ek bilirkişi raporunda; davacının daimi işçiliğe geçirildiği 02.02.2001 tarihinde intibakının 10. derece 9 kademeden yapılması gerektiği halde davalı Kurum tarafından yapılmadığı, emeklilik tarihi olan 14.08.2011 tarihinde ise davacının 14. derece ve 20. kademede olması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece emeklilik tarihi 14.08.2011 itibari ile davacının 10. derece ve 9 . kademede olduğuna ilişkin tespit hükmü kurulması uyulan bozma ilamına, hükme esas alınan bilirkişi raporuna açıkça aykırı olup hatalı olmuştur. Bu sebeple davacının 14.08.2011 emeklilik tarihi itibari ile 14. derece ve 20. kademede olduğu kabul edilerek hüküm kurulması gerekmektedir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun "taleple bağlılık ilkesi" başlığını taşıyan 26. maddesinde "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; her ne kadar Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 12.09.2019 tarihli bozma ilamında davalının tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş ise de; ıslah edilen akdi ikramiye miktarının gözden kaçırılması maddi hataya dayandığından ve maddi hataya dayalı kararda ise davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşmayacağından davacı vekilinın 04.05.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile 1.670.40 TL olarak ıslah ettiği akdi ikramiye alacağının davacı talebi aşılarak 1.716.84 TL olarak kabulüne karar verilmesi bozma sebebidir.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 01.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.