8. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/1425 Karar No: 2014/1639 Karar Tarihi: 04.02.2014
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/1425 Esas 2014/1639 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2014/1425 E. , 2014/1639 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Salihli İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 08/10/2013 NUMARASI : 2013/191-2013/285
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Borçlu aleyhine Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/40 Esas, 2013/302 Karar sayılı ilamında hükmedilen, ilamın eklentisi olan vekalet ücreti ve işlemiş faiz alacağının tahsili için ilamlı icra takibi yapılmıştır. Borçlu vekili İcra Mahkemesi"ne başvurusunda; takibe konulan ilamın muhdesatın aidiyetinin tespitine dair olup, taşınmazın aynına ilişkin ilamların kesinleşmeden takibe konulamayacağından bahisle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dayanak ilamın muhdesatın aidiyetinin tespitine dair olduğu ve kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takip dayanağı ilamda; davacının, ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmazlar üzerindeki iki adet evin kendisi tarafından yapıldığının tespitini talep ettiği, Mahkemece ortaklığın giderilmesi davasında ileri sürmediği muhdesat aidiyetine ilişkin talebi yönünden hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Dayanak ilamda, taşınmazın aynıyla ilgili olmayan ve taşınmazın üzerinde bulunan muhdesata yönelik mülkiyet uyuşmazlığı bulunmaktadır. Bu konuya ilişkin ilamlar kesinleşmeden takip konusu yapılabileceğinden buna bağlı olarak eklentilerin de aynı şekilde takibe konu edilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığından Mahkemece borçlu vekilinin şikayetinin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.