Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak T.. T..dan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 24.06.2014 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten ve Dairemizin geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak T.. T..dan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Bilirkişi incelemesi yaptırılmış olmasına rağmen, mahkemece resen yapılan değerlendirmede, aynı kamulaştırma kapsamında başka taşınmaz için açılan davada tespit edilen kamulaştırma bedeli esas alınarak değer biçilmiştir. Kamulaştırma sonucu mahkeme kararı ile hesaplanan bedeller emsal alınamaz. Davalının da imzası bulunan tespit tutanağına göre 1190 m² yüzölçümlü dava konusu taşınmaz üzerinde 85 adet zeytin, 29 adet ceviz, 33 adet muhtelif meyve ağacı vardır. Taşınmazın yüzölçümüne ve meyve ağaçlarının sayısına göre kapama meyve bahçesi olarak kabulü ile net meyve gelirine göre değerinin tespiti için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Dava konusu taşınmazın yeri, konumu, bilirkişi raporunda ve belediye yazılarında belirtilen özelliklerine göre belirlenen metrekare birim bedeline % 100 objektif değer artırıcı unsur ilave edilerek bedel tespit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3- Taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünün yüzölçümü ve geometrik durumuna göre, inşaat yapma olanağı kalmadığı gözetilerek bu bölümün de bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden taraflara karşılıklı olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya 1.100,00-TL. vekalet ücretinin de davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.