10. Hukuk Dairesi 2016/11846 E. , 2018/10782 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı Kurum avukatı, 18.02.2016 tarihli tavzih dilekçesi ile ... 1 Asliye Hukuk mahkemesinin 10.09.2015 günlü ve 2013/245 E. 2015/662 K. sayılı kararında 1.233,73 TL talebi hakkında bir karar verilmediğini, buna göre mahkemece verilen kararın infazında oluşan tereddüt nedeniyle bu hususun tavzihen düzeltilmesini talep etmiştir.
Mahkeme, 18.01.2016 tarihli ek kararı ile tavzih talebinin reddine karar vermiştir. Ek kararın davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6100 sayılı Kanunun “Hükmün Tavzihi” başlığını taşıyan 305. maddesinin 1. fıkrasında, hüküm yeterince açık değilse veya yerine getirilmesinde duraksama uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, yerine getirilmesi tamamlanıncaya kadar taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya duraksama ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği belirtildikten sonra 2. fıkrada, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların, tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği bildirilmiş olup eldeki davada özellikle, 1.233,73 TL"lik talep mahkemece hüküm altına alınmamış ise de, 6100 sayılı Kanunun “Hükmün Tavzihi” başlığını taşıyan 305. maddesine göre, hüküm fıkrasının genişletilmesi ve değiştirilmesi mümkün olmadığından, tavzih isteminin reddine dair mahkeme hükmü bu gerekçeyle yerinde olup, davacı vekilinin başvurusunun değinilen madde kapsamında değerlendirilemeyeceği belirgin bulunmakla, mahkemece talebin reddi yerindedir.
S O N U Ç: Davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 18.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.