Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2254
Karar No: 2014/5878
Karar Tarihi: 23.09.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/2254 Esas 2014/5878 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/2254 E.  ,  2014/5878 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 06/11/2013
    NUMARASI : 2010/1787-2013/1284

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi kapsamında davalının müşterilerinin müvekkilinin otelinde konakladığını, konaklama hizmetine karşılık bakiye 6.155,00 TL borcun ödenmemesi üzerine 6.155,00 TL asıl alacak, 412,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.567,90 TL üzerinden yapılan icra takibinin davalının 2.008,00 TL"yi kabul edip, kalan 4.559,90 TL"lik kısma yönelik haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek, davalının kısmi itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında kişi başı birim fiyatının 20,00 TL ( KDV Dahil) olarak belirlendiğini, ancak davacının kişi başına 30,00 TL + KDV uyguladığını, %30 iskonto yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nin 30.06.2010 tarih ve 2009/11889 E., 2010/8321 K. sayılı ilamıyla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kişi başına otel konaklama ücretinin günlük bedelinin ne kadar olduğu noktasında olup, hükme dayanak bilirkişi raporunun yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli olmadığı, mahkemece davalı müşterilerinin davacının otelinde konakladıkları tarihte kişi başına konaklama ücretinin ne kadar olduğu konusunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturada günlük konaklama ücretinin kişi başına KDV dahil 30,00 TL olduğu, bu fiyatın Alanya Turistik İşletmeciler Derneği"nin bildirdiği günlük konaklama ücreti ile uygun olduğu, buna göre davalının kısmi itirazının 3.967,00 TL anapara yönünden haksız olduğu, talep yargılamayı gerektirdiğinden alacağın likit nitelikte olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, takibe vaki kısmi itirazın 3.967,00 TL anapara yönünden iptaline, fazlaya ilişkin itirazın iptali talebi ile icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; YHGK"nın 17.10.2012 tarih ve 9-838 E., 715 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; genel bir kavram olarak “likid (liqiude) alacak”; “tutarı belli (muayyen), bilinebilir, hesaplanabilir alacaktır” Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit  bir alacaktan söz edilemez (YHGK"nın 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E., 397 K. sayılı ilamı). Likit alacak bakımından aranan “borçlunun, talep edilen alacağı veya alacağın bütün unsurlarını bilmesi veya bilmek (kolayca hesap edebilmek) durumunda olması; bu bağlamda alacağın miktarının belirlenmesi için tarafların ayrıca mutabakata varmasına (anlaşmasına) veya mahkemenin tayin edeceği bilirkişi eliyle bir değerlendirme yapılmasına ihtiyaç bulunmaması, diğer bir anlatımla borçlunun, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması” ölçütü birçok tartışmayı sona erdirmekle beraber, bir davada bilirkişi incelemesine gidilmesinin, alacağın likit olup olmadığı ile ilgili başlı başına bir kıstas olarak kabul edilmesi de doğru değildir. Çünkü mahkeme uygulamasında “hesap işi”, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerden olduğundan borçlunun, kendi başına hesaplayabilecek durumda olduğu asıl alacak ve temerrüt faizine itiraz etmesi halinde, mahkemenin, alacaklının alacağının miktarını, bizzat tespit etmeyip bilirkişi vasıtasıyla belirleneceğinden, likit olan bir alacağın sırf bilirkişi incelemesi yapıldığı gerekçesi ile likit sayılmaması doğru olmayacaktır. (Kuru, Arslan, Yılmaz, Medeni Usul Hukuku, 22. Bası, s. 737, 740). Somut olayda, mahkemece, takip konusu alacağın sözleşme ilişkisinden kaynaklanan faturaya dayalı olup, borcun takip öncesinde bilinebilir, belirlenebilir, hesap edilebilir, diğer anlatımla likit nitelikte olduğunun kabulü ile itirazın haksızlığı belirlenen miktar üzerinden davacı lehine İİK"nın 67/2. maddesi uyarınca %40 icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle bu talebin reddedilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi