23. Hukuk Dairesi 2014/1456 E. , 2014/5877 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/12/2013
NUMARASI : 2013/433-2013/681
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın feragat nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı yüklenici vekili, davalılarla müvekkili arasında 14.07.1998 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, buna göre dava konusu taşınmaza her katta 5 daire olmak üzere, 5 katlı bina yapılacağını ve paylaşımın %70-30 oranına göre düzenleneceğini, inşaatın betonarme temeli atıldıktan sonra depremler sebebiyle durduğunu, sonrasında da 5 kat yerine 2 kata izin verilebildiğini, bu durumda davacının inşaata devam etmesinin hukuken ve fiilen imkânsız hale geldiğini ileri sürerek, akdin feshini ve yapılan işler bedeli olan 32.279,00 TL"nin 05.12.2001 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Asıl davada davalı arsa malikleri vekili, sözleşmenin ifasının imkânsız hale gelmesinde müvekkillerinin kusurlarının olmadığını, belediyece imar şartlarının değiştirildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiş; birleşen davada, sözleşmenin uyarlanmasını talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece, davalı arsa sahiplerince sözleşme şartlarının yeni duruma uyarlanması için açılan davanın da derdest olduğunun anlaşıldığı, ancak bu davanın sonucunun beklenmesinin eldeki bu davayı uzatacağı, öte yandan yapılan işin arsa sahiplerinin işine de yaramayacağı için davalıları sebepsiz zenginleştirmediği gerekçesi ile davanın reddine dair kararın davacı yüklenici tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 17.05.2007 tarih ve 2123 E-3357 K. sayılı ilamı ile, davalı arsa sahiplerinin sözleşmenin yeni şartlara uyarlanması için açtıkları davanın işbu dava ile irtibatlı olduğu belirtilerek her iki davanın birleştirilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonrasında, her iki davanın birleştirilmesine karar verilmiş, birleşen davada davacı arsa sahiplerinin birleşen davadan feragat ettikleri anlaşılmıştır. Mahkemece, asıl dava yönünden, tarafların kusuru olmaksızın akdin ifasının mümkün olmadığı, BK"nın 370. maddesi uyarınca asıl davada davacı yüklenicinin ancak yapmış olduğu masrafları talep edebileceği ve akdin feshi şartlarının oluştuğu belirtilerek, asıl davada akdin feshine ve 1999 yılı rayiçleriyle hesaplanan 12.432,69 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsiline, asıl davada fazla taleplerin esastan ve birleşen davanın ise feragat sebebiyle reddine dair verilen hüküm, asıl davada taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemiz"in 07.12.2012 tarih ve 5302 E-7229 K. sayılı ilamıyla, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, asıl davada davacının tazminat isteğinin reddi gerektiği belirtilerek, asıl davada davalılar yararına bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan inşaatın temel aşamasında iken taşınmaz üzerinde bulunan inşaat temelinin peşpeşe oluşan depremlerden sonra eski imar mevzuatına uygun olarak hazırlanan projeye göre atılmış olduğu, temelin uzun süre dış etkenlere maruz kaldığı, değişen imar yönetmeliğine göre ve/veya güçlendirilmesinin gerekebileceğinden davalıların bu imalatı kabul mecburiyetinde olmadığı dikkate alınarak davacının tazminat istediğinin reddine, taraflar arasında yapılan sözleşmenin feshi ile birleşen davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen karar kesinleştiğinden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.