21. Hukuk Dairesi 2015/13827 E. , 2015/17951 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Yeşilova Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 17/06/2014
NUMARASI : 2009/10-2014/92
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davaya konu olayının kurumca iş kazası olarak kabul edildiği, davacının maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından tespit edildiği, buna karşılık yerel mahkemenin 2013/74 E. sayılı dosyasının Kurumca aynı davalıya karşı açılan rücu davası olduğu, bu kapsamda davacının sürekli iş göremezlik oranının esasen kurum tarafından da tespit edilerek davacıya iş kazası sigorta kolundan ödeme yapıldığı ancak buna ilişkin belgelerin eldeki temyiz incelemesi konu dosyaya celp edilmediği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda eksik incelemeyle karar verildiği ortadadır.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir.
5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; iş kazası nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde iş kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı; iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiştir.
5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesine göre "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de, diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Somut olayda, mahkemece Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından tespit edilen sürekli iş göremezlik oranına itibar edilerek hüküm kurulduğu, davalı aleyhine Kurum tarafından rücu davası açıldığı, bu duruma göre davacının sürekli iş göremezlik oranının kurum tarafından da tespit edildiğinin anlaşıldığı ancak 28/01/2007 tarihli iş kazası nedeniyle davacıda oluşan sürekli iş göremezlik oranına ve bu kaza nedeniyle Kurumca davacıya iş kazası sigorta kolundan yapılan ödemeler ve bağlanan gelirlere dair evrakların temin edilerek yapılan ödeme var ise bunların hesaplanan maddi zarar tutarından tenzil edilmediği anlaşılmış olup, söz konusu hüküm, bu yönleri ile usul ve yasaya aykırıdır.
Yapılacak iş, davacının sürekli iş göremezlik oranına ve 28/01/2007 tarihli iş kazası nedeniyle davacıya iş kazası sigorta kolundan yapılan geçici iş göremezlik ödemeleri ve bağlanan peşin değerli gelirlere dair evrakların Kurum"dan temin edilerek, usuli kazanılmış haklara riayet edilip, yukarıda açıklanan prosedür doğrultusunda oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmektedir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 08/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.