16. Hukuk Dairesi 2020/3362 E. , 2021/1671 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : EREĞLİ (KONYA) 1. ASLİYE
HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 179 parsel sayılı 7.050,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 103 ada 1 parsel numarasıyla ve 7.449,46 metrekare yüzölçümlü olarak; davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 181 parsel sayılı 7.050,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 103 ada 2 parsel numarasıyla ve 6.749,62 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında adına kayıtlı bulunan yeni 103 ada 2 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığını, eksikliğin 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazda kaldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzeine, Dairemizin 16.03.2020 tarih 2016/ 15001 Esas, 2020/1269 Karar sayılı ilamıyla onanmış, iş bu onama ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Mahkemece, uygulama kadastrosunun kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun şekilde yapıldığı, taşınmazların arasındaki sınırda bir hata bulunmadığı gerekçesiyle, yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacı tarafından, uygulama kadastrosunun yapıldığı 2013 yılından önce davalı tarafından tel çit çekmek suretiyle taşınmazına tecavüz edildiği iddiasıyla Kadastro Müdürlüğünden ölçüm yapılması talep edilmiş olup, fen elamanlarınca düzenlenen 12.05. 2010 tarihli aplikasyon krokisi ile çit telin tesis sınırlarına göre davacının taşınmazına tecavüzde bulunduğu tespit edildiği halde, 2013 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında bu tel çit sabit sınır olarak alınıp belirlenmiştir. Mahkemece hükme esas alınan raporda ise, tesis paftası ile uygulama sınırları aynı harita üzerinde gösterilmemiş, şeffaf kağıt üzerine uygulama kadastrosu sınırları çizilmek, diğer bir kağıda da tesis kadastrosu sınırları çizilerek üst üste zımbalanarak çakıştırma yapılmaya çalışılmıştır. Bu haliyle raporun denetime elverişli olduğu söylenemeyeceği gibi, kaldı ki; bir an için doğru olduğu kabul edilse dahi, davacı ve davalı taşınmazlarının dış sınırları itibariyle genel olarak uygulama ve tesis kadastrosu sınırlarının birbiriyle çakıştığı görüldüğü halde, ihtilafa konu sınırın çakışmamasına rağmen, uygulama sınırı olarak belirlenen tel çit sınırının, tesis kadastrosu sınırı olarak kabul edilmesinin nedeni de anlaşılamamaktadır. Diğer yandan davalıya ait taşınmazın batı sınırının (eldeki davanın konusu olmayan), hem tesis hem de uygulama sınırı olarak birbiriyle çakıştığının gözlemlenmesine rağmen, zeminde batı sınırında da bulunan tel çitin taşınmazın iç kısmından çekilmesi nedeniyle yüzölçümünü artmış gibi gösterdiği şeklindeki yorum dahi düzenlenen harita ile çelişmektedir. Bu haliyle anılan raporun hükme esas alınması mümkün değildir.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, önceki bilirkişiler dışında 3 kişilik harita ya da jeodezi mühendisi teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalı, keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için teknik bilirkişiden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Teknik bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Hal böyle olunca; Dairemizce, hükmün yukarıda belirtildiği şekilde araştırma ve incelemeye yönelik olarak bozulması gerekirken, sehven onandığı anlaşılmakla davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 16.03.2020 tarih 2016/15001- 2020/1269 E.K. sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 25.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.