11. Hukuk Dairesi 2015/13195 E. , 2016/1449 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05.11.2014 tarih ve 2014/774-2014/402 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ..."de yapılan Lüks Gemi yolcuğundan sonra davalı şirkete ait uçakla davacının ..."dan ..."a uçtuğunu, bagajının kaybolduğunu bagajın aranması sırasında ise davacının ailesi ile birlikte havaalanında yaklaşık 4 saat süre ile beklemek zorunda kaldığını, bagajın hem kaybolduğunun, bulunamadığının tutanakla tespit edildiğini, lüks gemi yolculuğunda kullanılmak üzere alınan eşyaların da kaybolan bavul içerisinde olduğunu, bu hususta çekilen ihtarın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, 10.775,00 TL maddi, 5.000,00 TL"si de manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, olaya Montreal Konvensiyonunun uygulanacağını, ihtar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, davalı sorumluluğunun sınırlı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıya ait uçakla ..."dan ..."a, yani Montreal Sözleşmesi kapsamında hava yolu ile yolculuk yaptığı sırada bagajının kaybolduğu, olayda davalı ve davalı çalışanlarının kötü niyetlerinin ve kusurlarının bulunmadığı, bu nedenle davalı sorumluluğunun Montreal Sözleşmesi madde 22/2 uyarınca 1.131 SDR birimi ile sınırlı olduğu gerekçesiyle, maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile 3.102,90 TL tazminatın temerrüdün oluştuğu 07/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat talep edilmesi için kanunda öngörülen şartların olayda oluşmadığı nedeniyle de manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece davacı tarafından davalıya yapılan ihbar tarihi olan 12.09.2012 tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, davalının ödeme teklif ettiği tarih olan 07.11.2012 tarihinin kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiş ise de, anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin yukarıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan "07.11.2012" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "12.09.2012" ibaresinin konulmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 144,39 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.