17. Hukuk Dairesi 2014/15393 E. , 2017/580 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 14/07/2009 tarihinde ... evleri no: 8 adresinde meydana gelen trafik kazasında, davalılardan ...’ın sevk ve idaresinde bulunan ve diğer davalı ... AŞ nin maliki olduğu ... plakalı kamyon, park halinde iken hareket ederek, evlerinin önünde kaldırımda oynamakta olan küçük ...’e çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davalı ...’ın kaza mahallinde Trafik Polisleri tarafından tutulan tutanakta 8/8 kusurlu bulunduğunu, ...’ın ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/399 sayılı dosyası ile yapılan ceza yargılamasında cezalandırılmasına karar verildiğini, söz konusu kazada küçük ...’nın boyun ve omuz bölgelerinde kırıkların olduğunu, tedavisi sonrası taburcu edilmesinden 6 gün sonra ağrılarının devam etmesi sonucu Özel Lider Hastanesine götürüldüğünü, kırık bölgenin yanlış kaynadığının tespit edilmesi ile tekrar ameliyata alındığını, bütün yaz boyunca mahsur kaldığını, bu durumun derslerinde düşüşe sebebiyet verdiğini, küçüğün annesi olayın etkisinde kalarak tansiyonu düşmesi sonucunda hastane merdivenlerinden düştüğünü ve 3 ay gibi bir zaman
zarfında evinde yatmak zorunda kaldığını, kızının ve eşinin zorunlu olarak yatarak tedavi görmesi sonucunda kendi aracı ile nakliyecilik yapan baba ...’in 2 ay çalışmaya gidemediğini, bu sebeple borçlarını ödeyemediğinden ... plakalı aracını satmak zorunda kaldığını, davalıların ise bir kez olsun geçmiş olsun ziyarinde dahi bulunmadıklarını, bu nedenlerden dolayı kazaya karışan ... plakalı aracın trafik kaydı üzerine tedbir şerhi konulmasını, 3.000,00 TL maddi tazminat ile, Büşra için 2.000,00 TL, anne ... için 2.000,00 TL, baba ... için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak müvekkillerine verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davacı vekili 17.04.2014 tarihli celsedeki beyanında; 3.000,00 TL"lik maddi tazminat taleplerinin küçük ...’ya yönelik olmadığını, ...’nın babası ...’e yönelik olduğunu, çocuğun hastane masraflarını davacı ...’in karşıladığını, buna göre 3.000,00 TL lik tazminatın 2.000,00 TL"sinin çalışamadığı günler için gelir kaybı için, diğer 1.000,00 TL"sinin de tedavi masraflarına ilişkin olduğunu, ancak bunlara ilişkin dosyada yeterli delillerinin olmadığını, müvekkili ...’in bu giderleri karşılayabilmek için ... plakalı aracı satmak zorunda kaldığını beyan ettiği ve bu beyanını imzası ile tasdik ettiği görülmüştür.
Davalı ... vekili; müvekkilinin kusurlu olmadığını, aracın park edildiği alanın şantiye alanı olduğunu, müvekkilinin bütün tedbirleri alarak aracı park ettiğini, park edildikten yaklaşık 3 saat sonra aracın teknik arızadan dolayı freninin boşaldığını ve hareket etmeye başladığını, bu durumun diğer davalı şirketin sorumluluğunda olduğunu, şirketin aracın bakımlarını yaptırmak zorunda olduğunu, küçük Büşra’nın yeniden ameliyat olmasının müvekkili ile bir ilgisinin olmadığını, bu durumun hakkaniyet açısından müvekkiline maledilemeyeceğini, bu yanlış ameliyattan doktorların sorumlu olduğunu, davacı ...’in çalışmadığı günlerinin ispat edilmesi gerektiğini, Büşra’nın hastanede bir gün kaldığını, 2 ay çalışamamasının hayatın olağan akışına ters olduğunu, davacı ...’in sosyal güvencesinin olduğunu hastane masraflarının SGK tarafından karşılandığını, ...’in ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/399 Esas, 2010/177 Karar sayılı dosyasının 08/12/2009 tarihli duruşmasında zararların ...
tarafından karşılanmasını istemediğini beyan ettiğini, bu durumda maddi tazminat talebinin olmadığını, manevi tazminat taleplerinin de fahiş olduğunu, zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Davacı ..."in maddi tazminat davasının ispat edilemediğinden reddine; Davacı ... için 750,00 TL, Davacı ... için 500,00 TL davacı ... için 500,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı 1.890,00 TL olup davacılar için ayrı ayrı hükmedilen manevi tazminat miktarları bu rakamın altında olduğundan karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle, davacılar için ayrı ayrı hükmedilen manevi tazminata ilişkin davacılar vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE,
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece her ne kadar davacı baba Arif"in kızı Büşra"nın yaralanması nedeniyle kendisinin işe gidemediği için uğradığı kazanç kaybı ve ödemek zorunda kaldığı tedavi gideri istemine ilişkin talebi ispat edilmediğinden reddine karar verilmiş ise de, bu hususta bir inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Eksik inceleme ile karar verilemez. Bu halde öncelikle davacıya açıklattırılan tedavi gideri, kazanç kaybı talebi ile ilgili olarak her bir kalem için taraflardan delil ve belgelerini ibraz etmeleri istenerek, tüm delillerin toplanması, akabinde tedavi giderlerine ilişkin olarak ilgili özel hastahaneden tedavi giderine ilişkin fatura vs nin istenmesi, davacı ..."in iddia ve davalı tarafın savunmaları gözönüne alınarak kızının bakımı nedeniyle iş ve güçten kaldığı süre belirlenerek davacı ..."in delilleri değerlendirilip maddi zararına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davacı ..."in maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin manevi tazminat konusundaki temyiz itirazlarının mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin maddi tazminat hususundaki temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 26.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.