15. Ceza Dairesi 2017/9151 E. , 2019/11511 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK.nun 158/1-f, 62, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
TCK.nun 204/1, 62/1, 51, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suç tarihinin, çekin bankaya ibraz tarihi olan 13.11.2006 olmasına rağmen, hükümde "2010 yılı" olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Sanığın kömür ticareti ile uğraştığı ve bir şekilde ele geçirdiği, katılan ...’nun ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu ...Turizm ve Ticaret A.Ş"den çalınan 0462670 seri numaralı 30.06.2007 keşide tarihli 7.500,00 TL değerindeki çeki katılan Fortisbanktan çektiği krediye teminat olarak verdiği, borcun ödememesi üzerine bankaca sanık aleyhine yapılan icra takibi neticesinde söz konusu çekin çalıntı olduğunun tespit edildiği ,sanığın bu şekilde üzerine atılı suçları işlediği iddia olunan somut olayda;
1)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 13/11/2006 ile inceleme tarihi arasında dolduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Suça konu çekin, kredi alınmasına teminat olarak katılan bankaya verildiğinin iddia olunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; önceden doğan borç için sonradan yapılan hileli hareketlerin dolandırıcılık suçuna vücut vermeyeceği nazara alınarak, suça konu çekin kredinin kullanımı sırasında mı yoksa kredi kullandırıldıktan sonra mı verildiği, çekin banka kayıtlarına hangi tarihte geçtiğinin tespit edilmesi eğer kredi kullanımı sonrasında sahte çekin ibrazı söz konusu ise, önceden doğan borç ilişkisinin varlığının kabulü ile dolandırıcılık suçunun oluşmayacağının gözetilmesi,ayrıca suça konu çekin teminat teşkil ettiği kredi sözleşmesi aslının getirtilerek incelenmesi, onaylı bir örneğinin veya aslının denetime olanak verecek şekilde dosya kapsamına alınması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.