11. Ceza Dairesi Esas No: 2013/2295 Karar No: 2015/1075 Karar Tarihi: 02.02.2015
Dolandırıcılık - Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2013/2295 Esas 2015/1075 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan kamu davasında, dolandırıcılık suçuyla ilgili mahkumiyet hükümü bozulmuştur. Suç tarihinde lehe olan eski Türk Ceza Kanunu maddeleri, yasada belirtilen ceza türü ve üst sınırına ulaştığı için dava zamanaşımına uğramıştır. Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmü ise, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazları reddedilerek onanmıştır. Ancak, çek aslının duruşmada incelenmemesi ve suçun işlendiği tarihte yasaların tespiti yapılmadan hüküm kurulması nedeniyle bu kısımlar bozulmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu.
11. Ceza Dairesi 2013/2295 E. , 2015/1075 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanık hakkında “dolandırıcılık” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen ‘dolandırıcılık’ suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında "dolandırıcılık" suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 2- Sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; a) Dosya içerisinde fotokopisi bulunan çek üzerinde keşide yerinin bulunmaması nedeniyle yüklenen eylemin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı cihetle; çek aslının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması ve denetime imkan verecek şekilde dosya içine konulmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; b) Suç tarihinin 12.01.2005 olması karşısında; 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasa ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın ilgili hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasanın tespiti gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.